Cumartesi, Ekim 28, 2017

Mühendis Roman Yazabilir mi?

Rakamlar

Mühendisin Roman Yazması

Teknik bir kafanın roman yazdığına pek rastlamadım bugüne kadar, belki de var ben duyup okumamışımdır; büyük konuşmak istemiyorum. Ne kadar değişik bir şeymiş bu durum böyle, farkına vardığımda evrimleşebilmenin oldukça uzağındaydım artık.
Hâkimin kararı, mühendisin kazığı, doktorun raporu derken ne hallere düşmüşüz de haberimiz yokmuş meğer. Bol bol okudum hep, ne bulduysam, hikâye, roman, bilimsel kitaplar, polisiye; her birinden de ayrı ayrı zevk aldım ancak bir betonarme proje hesaplamasında döşeme veya kiriş çözmek kadar zevk vermedi çoğu. Hele bir de kolon dengelemesi yok muydu elle hesaplarken; omuz bile verdim kolon dengelenmedikçe.  

Hele bir de statik hesaplamalar vardır, hiperstatik falan değmeyin gitsin keyfime. Rakamlar çok tanıdık gelir bana, nerede karşılaşsak büyüklü küçüklü rakamlarla hiç ayırt etmeksizin sarmaş dolaş oluveririz hemen.
Ancak harflerle, kelimelerle öyle olmadı ve olmuyor da illaki seçiliyor aralarında bazıları. Betonun veya demirin mi etkisi var acaba diye düşündüm bir süre ama pek ilgisini bulamadım ancak rakamların yani sayıların zarafetinin daha başka olduğu kanaatine vardım sonuçta.
Neredeyse hepsinin de boyu posu yerinde ve oturdu mu tam oturuyorlar yerlerine oturmadı mı da nal deyip mıh demiyorlar; anlayacağınız kimseye minnetleri yok, ona başka buna başka davranmıyorlar rakamlar; kelimeler öyle değil ki hele bazıları var lastik mübarekler lastik; nereye çeksen oraya geliyor, çekebilişine kuvvet artık.
İşte benim harflerle anlaşmamamın önemli nedenlerinden birisi de bu. Belki de bunun için teknik -mühendis- kafalardan fazla roman çıkamamıştır. Roman yazamamışlardır. Hem roman yazmak romantik olmayı gerektirir, öyle değil mi? Romantik olmayanlar da roman yazabilir mi yani? Ha şiir, deneme yazanları biliyorum demek istediğim Roman, roman.
Harfler
Şiir bir çırpıda anlatıverir bir sürü kelimeyle anlatmaya çalışılanı, ustalık isteyen bir iştir ve çok da romantiklik gerektirir her halde, yoksa o kelimeler nereden bulunur çıkarılır uygun boylarda dizilir öyle 90-60-90 falan.
Belki de fazla zaman bulamıyorlardır, olamaz mı yani böyle bir sebep. Dünya kuruldu kurulalı da dünyayı düzeltmekten, orasına burasına kazıklar çakmaktan zaman ayıramamışlardır her halde roman falan yazmaya. Oturacaksın uzun boylu bir yerde, düşünüp taşınacaksın, başka başka hikâye romanlar okuyacaksın şu nasıl yazmış bu nasıl yazmış inceleyeceksin kendine bir yol iz belirleyip adımını atmaya hazırlanacaksın.
Kelimelerle, harflerle boğuşacaksın, büyük mü olsun, küçük mü şapkasını giydireyim mi, yok başı açık kalsın… Amaaan ne işler bunlar ya koydun mu oturmak varken nasıl eğilir bükülür bu harf ve kelimeler, yok satıra sığmadı kelime hadi böl bakalım, neresinden böleceğiz, böğründen bölsek olmaz ya ölür kalırsa kaldığı yerde, olmaz efendim olur mu hiç, olmaz olmaz. Doğru bölelim şu kelimeyi de kelime cinayeti işlemiş olmayalım yoksa okur tefe gerer vallahi billahi.
Ağır iş vesselam roman işi. Alacaksın ele bir konuyu, plan proje yapacaksın sağını solunu aşağısını yukarısını çekip uzatarak, ya rüzgâr esiverirse, yaramaz çocuğun biri gelir de kulağınızın dibinde balon patlatıverirse, ne olacak o zaman haliniz; uçtu gitti çok şeyiniz elinizden, haydi bakalım, bir kısmı sil baştan devam kızarak çocuğa.   
Statik hesap veya betonarme öyle mi ya, dünya ters dönse kim eline alsa aynı yerden başlar yine ve aynı yere de varır sonunda. Söylenecekler hep baştan söylenmiştir, sonraya çok az şey kalmıştır söylenecek. İş bittiğinde çok şey söyleyenler çıkacaktır hariçten. Dillerine kuvvet onların da.
     23-10-2017
Halil Gönül
Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. bence yazar..:) siz de bir emekli mühendis olarak blog yazarlığı yapıyorsanız ki çok değerli yazı ve paylaşımlar yapıyorsunuz,gayet tabii ki de roman da yazabilirsiniz..umarım inşallah o da olur bir gün diyelim..bayramınız kutlu olsun dileği ile.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Yıldırım,
      Öncelikle kutlama ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim.
      Farklı bir durummuş roman yazma işi; sürekli aynı konsantrasyonda ve izole olunması gerekiyor kanımca bitirinceye kadar, aksi halde dikkat dağılıp detone oluyor kelimeler ve cümleler. uzun soluklu bir çalışma. :)
      Bayramınız kutlu olsun, hoşça ve sağlıcakla kalın. :)

      Sil
  2. Roman yazmak öncelikle bir birikim işi diye düşünüyorum ve tabi ki de dikkatli gözlem gerektiren bir iş. Önce tecrübe ve hayat birikimleri ile gözlemlerinize biraz kurgu katarak roman oluşturabilirsiniz ki bence yazılarınız da çok kıymetli :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mücahit Dogan,
      haklısınız, elbette birikim işi ve üstünde yoğunlaşmak gereken bir iş. Ancak mühendis kafası hep matematiksel değerlerle uğraştığı için her şeye kestirmeden gitmek istiyor; fazla icikleme ciciklemeye tahammül edemiyor insan. kendime göre tabii ki. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.