"Çağdaş köle" |
Kölelik mi?
Köleler
ne yapıyordu? Nasıl yaşıyorlardı? Nasıl alınıp satılıyorlardı? Kölelik aileden
çocuğa geçiyordu öyle değil mi? Eskilerden bahsediyorum…
Nasıl
mı sorular, nereden mi çıktılar? İşte öylesine sorular, hem de öylesine; öyle
ki tıpkı bizi sizi tarifleyen sorular. Alınmayın canım hemen. Kölelik mi kaldı,
hangi asırda yaşıyoruz canım. Millet uzaya gidiyor bense kölelikten
bahsediyorum bu zamanda. Ne hoş! Ne hoş mu yoksa nahoş mu demek lazım acaba?
evet bence na-hoş hatta nah-hoş(!)
Bir
söz söylerler hani; "insanın akılsızı doktor, doktorun akılsızı cerrah,
cerrahın akılsızı beyin
cerrahı olur."
mu, ya da buna benzer bir şeydi işte. Galiba insanların köle olanlarından
bazıları da yazıp, çizip, gevezelik edip duruyorlar. Aslına bakılırsa yaptıkları
hiçbir şey yok köleleri aydırmaya çalışmaktan başka. “Ya ne uğraşıyorsun canım
bırak, bir tekme de sen vur kıçına koştursun dursun yahu!” diyenler oldu akan
zaman içinde ama kıçına vurulsa da ümüğü sıkılsa da ayılmadı bu koyun sürüsü
köleler. Aymazlar velhasıl, bir kemik gördüler mi arkasından koşarlar
ağızlarının suyunu akıta akıta, nereye gittiğini de bilmeden.
Köleyiz
ya, basbayağı köle işte, aileden çocuğa geçen kölelik bu. Arada sıyrılıp
çıkanlar var elbette, anasını babasını kes deseler hiç bakmaz gözlerinin yaşına
onlar da.
İçinde
bulunduğumuz çağda köleliğin şekli şemalı modaya uygun, modalara uyuyor köleler
de hem de ne uyuyorlar ya, rengarenk, al birini vur ötekine. Kendinin farkında
değilse canlı denilen yaratık nenin farkına varır ki; bir şeyin farkına
varmasını beklemek hata zaten taa baştan.
Köle
köledir canım, başka bir izahı da yoktur, birilerine yaranıp da üç kuruş almaya
uğraşıyoruz ömrümüz boyunca ve bunun adı karın tokluğu demektir. Dedim ya
bazıları şanslı, karınlarını bari doyurabiliyorlar.
Kaç
tanenizin yatı, katı var? Başka bir deyişle kaç kişi yat ve kat almayı
planlıyor içinizde, eminim vardır belki de haksızlık etmeyeyim. Ben nereden
bileyim canım kaç kişi olduğunuzu(!)
Bütün
yatlar, katlar sizlerin olsun ben istemiyorum zaten. Arada beni de bindirirseniz hani şu yakan
sıcaklarda, hayır demem vallahi sevgili az köleler.
Çekemeyenin
gözü çıksın canım; olur mu öyle şey hiç. Komşuda pişer bize de düşer. Komşu
komşuya baka baka kararır mı yoksa ağarır mıydı? Aklım karıştı işte oturduğum
yerde.
Uykusuz
geceler böyle sapıttırıyor işte insanı, ne diyeceksiniz bazen devreler
karışıyor da peltede.
Hoşça
kalın.
10.12.2017
Halil Gönül
Görsel: Google Görseller
Haklısınız, hepimiz çağdaş köleleriz. Ve öyle olduğunun farkında olmayan... Azla yetinen, alkış tutmaya alıştırılan, derinlemesine düşünmeyen... Ama çağdaş. Bu deyişle avunuyoruz şimdilik...
YanıtlaSilMakbule Abalı,
Silevet maalesef.
Platon bile üç sene kölelik yapmış. Onun kölelik hikayesi de öğretisini diğerlerine ulaştırmak için yollara düşünce başına gelmiş. Eski dönemlerde, yola çıkmak şimdikinden kat kat zor. Özgür nice insan kendisini eşkiyalar tarafından köle diye satılırken bulmuş.
YanıtlaSilDiyeceğim o ki, Platon'un o durumunu öğrenince sanki "ben kim oluyorum?" Moduna girdim. Eğer öğrencisi veya dostu onu fark etmeseymiş köle olarak ölecekmiş.
Baya yüklü bir kefaret parası ödenmiş... Platonun kurulmasına.
bahce perim,
SilEvet, bu hikayeyi ilk kez duyuyorum; bunun cinsi halkalı veya tasmalı kölelik. Şu koskoca fili 3-5 yaşlarında bir çocuğun yularından tutarak dolaştırmasını hayal ettiniz mi hiç veya internet ortamında o resmi gördünüz mü bilmiyorum ama köleliği kabullenince türü ne olursa olsun farketmez, halkalı veya halkasız. halka beynimize vurulmuştur çünkü. bizlerin köleliği beyni tasmalı kölelik bence. Dediğiniz gibi platon şanslıymış, kefaletle kurtulmuş; bizlerin o şansı yok maalesef. Çünkü ortada köleliğini fark eden yok, dolayısıyla köle de yok. kim kime niçin kefalet ödeyecek? Bence böyle sevgili hemşerim. Sevgilerle ve hoşça kalın. Özgür kalın.