"Kafadarlar buluştu" |
Bize mi Sitemin?
“Neyin var bu gün, hiç havanda
değilsin birader. Bize mi sitemin anlayalım?”
“Yok, be yırtık, kendime, kendime.”
“Kendineyse sonraya sakla, ya da
hemen boşalt ortaya da tadımız kaçmasın bu gün.”
“Siz bakın keyfinize ya, beni boş
verin bu seferlik, ha var ha yokum zaten. Kendim bile hissetmiyorum, var mıyım,
yok muyum?”
Kendilerine lakap koymuşlardı kendi
aralarında, Yırtık, Pırtık, Tırtık, biri daha vardı ama o bu gün başka bir işi
çıktığından gelememişti.
“bizim Fıstık ne yaptı acaba,
halletse bari işlerini.” Dedi yırtık ağzına lokmasını atar atmaz. “Ulan Fıstık,
alıştırmış iyice kendine bizi. Baksana şu hale yokluğunu hissettiriyor.”
“Ne işiymiş bu acil olan iş.
Haberimiz olmadı, telefon edip ‘acil’
deyip çıktı sabaha yakın. Ben de geleyim” dedim ama ‘yalnız gitmem lazım,
anlatırım sonra’ diyerek telefonu kapattı. Benim tahminim hanımıyla görüşmeleri
var galiba.”
“Boşanmamışlar mıydı onlar? Ben öyle
biliyorum da. Anlaşmalı boşanmışlardı hem de.”
“Doğrusun Pırtığım, öyleydi. Çok
fazla değil zaten boşanmaları.”
“çok zorlandı, gecesi gündüzüne
karıştı garibim fıstığın. Kaç kere ben dedim oğlum, gidip konuş diye ama ayak
diremişti o zamanlar.
Dört kafadar olmuşlardı uzun zamandan
beri, yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu neredeyse. Yırtık, gençliğinde
Almanya’ya kaçak gidip bir süre kaçak işlerde çalışıp geçimini sağladı, Pırtık
da onunla birlikte gitmişti ama bir gece kafayı çekince kendini kontrol
edemeyip bağırıp çığırmış sokak ortasında. Hemen polis dibinde bitmiş ve yaka
paça sınır dışı etmiş. O zamandan beri içinde uhde vardır tekrar Almanya’ya
dönmeye. Çok uğraştı ama bir türlü işleri rast gitmedi.
Hatta resmi bir evlilik bile yaptı
oralardan biriyle ama hiç yüzünü de göremedi. Sırf Almanya’ya gidebilmek içindi
bu paralı evliliği. Paçayı da kurtaramadı yıllardır. Ee evli olunca da,
evlenemedi de.
Anlayacağınız Yırtık işleri yırttığı
için lakabı Yırtık kaldı o zamanlardan beridir. Pırtık ise, beceremeyip paçavra
gibi dağılınca bir daha toparlayamadığı için Pırtık koymuşlardı onun da
lakabını.
Tırtık ise herkesi tırtıklar dururdu,
üç beş kuruş diye diye. Zor günler geçirdi o da bir boşanma yüzünden. Elinde nesi varsa yoksa hanımının üzerine
yapmıştı parasını ve mülklerini. Oldukça varlıklıydı, iyi de para kazanıyordu
ticaret işinden. Toptancılık yapardı, ne bulursa alır satardı. Bir anda şansı
yaver gitmiş köşeleri dönmüştü. Yazlık, kışlık ev derken arkasından araba
değiştirmeler, lüks bir arabası vardı en son.
Ne olduysa birden işler ters gitmeye
başlamış. Alacağı çekleri tahsil edemeyince senetler de ha keza, patırdamaya
başladı işleri. Daha işin başında akıllık ettiğini sanıp, çoluk çocuğun rızkını
kaptırmayayım diye hanımının üzerine devret sen bütün varlığı, arkasından da
boşan.
Bir süre öyle devam ettiler,
anlaşmalı bir boşanmaydı aralarında malları korumak için. Gel zaman git zaman
derken bir gün hanımla kavga etmişler ve hanım polis çağırmış eve, haydi
yallah, önce içeriye sonra da dışarıya, sokağa yani. Darp etti diye şikâyetçi
olmuş hanımı ve çocukları. İki de delikanlı çocukları vardı. İşte o zamandan
beri hanımı tırtıkladı diye lakabı Tırtık kaldı.
1/2
2/2 gelsin...
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.