Pazar, Nisan 01, 2018

Gönlü Zengin Yoksulluk-3-Sarı Dananın Huyu

"Sarı dana"
Sarı Dana

                Epmek amcanın bahçesine de daldım, izin alarak.  Hatta çok sevindi bile. Sırtımdaki yün ipliğinden dokunmuş kilim torba doldu tıka basa. Getirip çadırda sepete boşalttım hepsini de. Koşturarak gittim babamın yanına “tamam baba, topladım, sepete de boşalttım” deyince koskocamanından bir aferin aldım kendisinden. “Dedenden kalma ha!” dedi arkasından da.
                Yaz aylarında tarlaya ektiğimiz ürünün olgunlaşma zamanında biz de göçerdik tarlanın başına ve hasadın tamamlanması bir aya yakın olurdu genellikle. Traktörü olanlar bir iki günde kaldırır giderlerdi.
Anam ikindi üzeri toplanır kardeşimle birlikte köye döner her gün gelir giderlerdi köyden, başka gelip gidenlerle birlikte. Gelip gitmesi de zevkli olur bu yolculuğun. Kalabalıkla birlikte olmak, şarkılar, türküler, fıkralar ve şakalar gırla gider, nasıl gelip gittiğin fark edilmez bile; bir de bakmışsın yolculuk bitmiş olur, iple çekersin gün boyunu.
Ben babamla birlikte harman başında kalmaktan kendime sevinç payı çıkarırdım, erkek, delikanlı sınıfına sokardım kendi kendimi. Olsun varsın çocuk olsam da daha, çok iş görüyordum kendi çapımda. Her şeyden önce korkmuyordum karanlıkta, geceleri kendi tuvalet ihtiyacımı kendim görüyorum babamı uyandırmadan. Duyarım her kalabalıkta konuşmalarda “daha geceleri işemeye bile gidemiyor” diye.
Çok basitti benim için bu tür işler. Birisinde ne olmuştu anlatayım bakın size. Gecenin bir vaktiydi, hava yağacak gibi duruyordu akşamdan; bir sürü siyah bulutlar toplandı tepemize. Çadırımız, kıl çadırımız yağmuru altına almazdı o nedenle rahattık babamla birlikte, yorganı örterdik üstümüze olur biterdi. Her şeyin bir çaresi mutlaka vardır bizde, çaresizlik olağan dışı bir durumdur.
Hırsızlıklar veya kötü işler hep böyle havalarda olurmuş, babam iyi biliyor bu durumları, tedbir aldı. Sarı Danayı üstümüzdeki -çadırın üstündeki- tepedeki çam ağacının altındaki küçük yabani armut ağacına bağladı; gelen giden bir şey olursa haber versin diye.
Hisli hayvandı Sarı Dana, kuş bile uçsa yakınında, tehlikeyi hemen sezer ve deşinmeye, kısık kısık böğürmeye başlar, ya da hızlı hızlı nefes alır verir burnundan; burnundan çıkan ses ıslık gibidir hemen anlarız durumu ve biz de tedbir alırız.

3/9
Devam edecek...

1/9'a dön...
Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. çok enteresan,danalar hırsızları hissediyor o zaman..🤔 hırsızların dadandığı yerlere danaları yerleştirsek bir faydası olur mu acaba? 😀 güzel bir hikayeydi,emeğinize sağlik..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Yıldırım,
      ayvanların içinde olunduğu zaman aslında hayvanların çoğunluğunun daha da hassas olduğunu fark ediyor insan. Tehlikeyi insanlardan çok önce hissediyorlar. Örneğin deprem bunlardan bir başkası. :)
      Teşekkür ederim. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.