"Soğan'ın azmi" |
Soğan ile Sohbet
Evet,
sevgili okurlar, ne alaka demeyin hemen. Bu gördüğünüz soğan durduğu yerde
baktı ki bir işe yaramıyor uzun bir süredir, kendisini yeniden var etmeye
kalktı. Aynı zamanda intiharıydı da bu durumu ve azmi.
Kendini
yenilemeye karar verdi. Mademki ben bir işe yaramıyorum kuru bir soğan olarak,
ben de yeşil, yemyeşil bir soğan olurum, yaratırım kendi benliğimden,
kişiliğimden diyerek başladı işe küçük küçük.
Küçükten
başladı kıpırdanmaya ama azmin elinden ne kurtulmuş ki bu güne kadar, en iyi
bilenlerden sanıyorum bu soğan da bu durumu. Azmiyle yola çıktı ve başladı önce
küçük bir yeşillik çıkardı orta yere arkasından baktı diğerleri de cesaret
aldılar ve peşine düştüler ilk kafasını çıkaranın ardından.
Kendi kabuğunu
yararak bütün engellemelere ve zorluklara, olanaksızlıklara –toprak, su gibi-
rağmen direndi ve direndi inatla. İşte görünen durum ortada. Kaç tane yeşil
dalı var şimdi. Ben de bunun azmini çok sevdim ve çay tabağına alıp çektim
resmini. Azminin zaferini yaşıyor anlayacağınız. Meşhur edeceğim kısmen de
olsa.
Ben
duyuyorum onun sesini, sevinç naralarını. Biraz da sitemi yok değil bana ama
olsun, memnun hayatından şimdilik. Ne de olsa yolunun başlarında sayılır daha,
öyle değil mi sizce de? Bebeklik evreleri yani, daha emekleyecek, yürüyecek ve
koşturmaya başlayacak. Ohooo oldukça uzun bir yol var önünde daha. Git git
biter mi?
Bana
bağırıyor el sallayarak soğan: “sen aldırma tertip, ben bilirim işimi, akşamdan
yaparım çişimi” diyerek gevrek gevrek kıkırdıyor karşımda. Hakikaten hak verdim
ben de durumuna bakınca, işini biliyor gerçekten. Artık nesini akşamdan yapar
bilemem, hiç de şahit olmadım ama azmetme ve cesaretle adım atma işini iyi
yaptığını görüyorum elbette.
"Aynı Soğan'ım ben, bakmayın rengime" |
“Vay beeee!”
dedim, duyduklarıma, ağzım bir karışı bırak yırtıldı, yırtıldı da çuvala döndü
neredeyse şaşkınlıktan. Ne kel alaka be, soğan, hem de cücüklü soğan ve ben.
Kendi kendimize yetermişiz. Lafa bak lafa… kendi küllerinden var olmakmış. Çok biliyor bu soğan. Felsefeci mi ne? Düşünür veya bilim adamı falan olmasın. Ya in, cin –lafın gelişi- falansa. Belki de ermiş falandır ha, yolu buralara düşmüştür bu aralar soğan kılığında. Belki de inceleme gezisine falan çıkmıştır ruhu. Aman ne olur ne olmaz, dikkatli olayım bari.
Kendi kendimize yetermişiz. Lafa bak lafa… kendi küllerinden var olmakmış. Çok biliyor bu soğan. Felsefeci mi ne? Düşünür veya bilim adamı falan olmasın. Ya in, cin –lafın gelişi- falansa. Belki de ermiş falandır ha, yolu buralara düşmüştür bu aralar soğan kılığında. Belki de inceleme gezisine falan çıkmıştır ruhu. Aman ne olur ne olmaz, dikkatli olayım bari.
"Göz var, izan var" |
Sordum
kendisine “Kuru fasulyeyi sever misin?” diye. Amanıııın, bir güldü bir güldü
“kuru fasulye” der demez.
“bir âlemsiniz siz yahu, göz var izan var, bir de akıllı geçinirsiniz. Sulu şeye kuru diyorsunuz ya, pes doğrusu. Bir diyeceğim yok size.” Demez mi, ağzı kulaklarında.
Önce şaşırdım tabii. Sonra da şapkamı önüme koyup düşünmeye başladım, haklıydı be. Herifler cıbıl cıbıl suyun içinde yüzüyorlar, içi dışı su olmuş, hala “kuru fasulye” diyoruz kaşıklarken bile.
“bir âlemsiniz siz yahu, göz var izan var, bir de akıllı geçinirsiniz. Sulu şeye kuru diyorsunuz ya, pes doğrusu. Bir diyeceğim yok size.” Demez mi, ağzı kulaklarında.
Önce şaşırdım tabii. Sonra da şapkamı önüme koyup düşünmeye başladım, haklıydı be. Herifler cıbıl cıbıl suyun içinde yüzüyorlar, içi dışı su olmuş, hala “kuru fasulye” diyoruz kaşıklarken bile.
“Afiyet
olsun, afiyet olsun. Ben de çok severim sizin o ‘kuru fasulye’ dediğiniz sulu
fasulyeyi.” Dedi, benim yavaş yavaş kalkacağımı, bu yazıyı bitireceğimi
anlayınca.
Unutmadan, size de selamı var, “çok
çok selam söyle herkese benden” dedi. Neme lazım, üstümde kalmasın selamı.
“Soğan’ın size selamı var.”
“Soğan’ın size selamı var.”
27.04.18
Halil Gönül
Görsel: Halil Gönül
Ağabey sen de hazır cevaplığını konuştursaydın ya o "sulu fasülye" muhabbetinde. Deseydin sana da kuru soğan diyoruz ama yumuşaksın diye. :)
YanıtlaSilRecep Hilmi Tufan,
Silne bileyim, hiç aklıma gelmedi. :))