Zafer, geçmişte bir yerlerde.

Zafer’in Kaldığı Bir Yer Var mıydı?

             Zafer’in belli bir zamandan beri düşündüğü, aklını fazlaca kurcalayan şey nerede kaldığıydı. Belki de kaldığı bir yer yoktu. Yani geçmişindeki bir zamandı hepsi de o kadar.

Bu zamanlara geçiş yaptığı ve bu geçişe karar verdiren sebepleri düşündüğünde çok net bir durum açıkça görünmüyordu. Nerde başlayıp nerede bittiği belli değildi. Bir anda oldu gibiydi her şey ama hiç de öyle değildi aslında, kendisine inandıramıyordu. Hiçbir şey bir anda olamazdı çünkü. Eğer bir olay oluyor ve yaşanıyorsa mutlaka bir öncesi vardır ve Zafer için de böyleydi. Öncesi vardı her şeyin. Son an sadece bir patlamadan ibaretti.

            Geçmiş, her zaman geçmişte kalandır ve tekrar yaşanmaları mümkün değildir ama yaşarcasına hatırlanır anılarda. Adı üstünde hepsi de birer anıdan başka değildir artık geçmişte yaşanılanların. Bu yüzden bu yola çıkarken kaldığı bir yer falan yoktu, kestiremiyordu. Yaşanılan bütün zamanların neresiydi, neresi olabilirdi, hepsi de birbirine bağlıydı zincirleme olarak.

           

Zincirin baklalarını teker teker söküp, buydu, burada kalmıştım mı demeliydi? O zaman sil baştan başlaması gerekliydi. Ama bilindiği gibi geçmişin hiçbir yerinden başlayabilmek mümkün değildi. Yalnızca laflarda başlanabilirdi ancak. Daha doğru bir ifadeyle laf olsun diye söylenebilirdi “nerden başlamalı? Nerede kalmıştık?” diye. İşte bu yüzden bir daha böyle bir cümle kurmamaya karar verdi. Hayatına yeniden başlıyormuş gibi yapıp öyle de davranacaktı gelecek hayatına.

            İster istemez aklından geçiyordu geriye dönüş ama artık geçen bu kadar uzun zamandan sonra da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve eskileri de yerinde bulamayacağının farkındaydı. Kendisini de bu duruma inandırmaya uğraşıyordu. Gönül bu, söz dinlemiyordu genellikle ve istiyordu sadece kendisine sormuyordu, aklını kurcalayıp duruyordu. Mantıklı, akıllıca düşünmeye çalışıyor, geçmişe dönmenin yeni bir hata olacağını zaten öğrenmişti ama yaşadıklarını hatırlayınca aynı şeyleri tekrar yaşamayacağının hiçbir garantisi yoktu. Dolayısıyla geriye dönüş fikri ta baştan hataydı ve dikkate alınabilecek bir durum değildi de olamazdı da. Hata hata üstüne denirdi buna ancak. Dersini iyi almalıydı bu kadar yaşanılan acılardan sonra ama insan bir kere alıştığı zaman acılara tiryakisi oluyor galiba.

Devam edecek...
Görsel: hg