Pazar, Ocak 01, 2023

Zafer, beynini yemlemesi gerektiğine karar veriyor.

zafer

Yaşamanın Anlamı

                Zafer, kafasının içinde dolanıp duran geriye, yani eve dönüş fikrine karşı tedirginlik yaşadığını ilk hissettiğinde bir ürperti oluştu tüm vücudunda. Yalnızca kendisi değil vücudu da katılıyordu artık kendi düşüncesine ama bir terslik vardı başka bir tarafta.

O da duygularından dolayı bir sıcaklık ve olumluluk oluşmasının önüne geçemediğinin farkına varmıştı. Her istediği şeyin en kötülerini yaşamış olmasına rağmen hala sıcak ve olumlu şeyler düşünebilmesi inanılır gibi değildi. Bir kez daha çelişkilerle boğuşmaya başlamıştı kendi içinde.

            Her ne kadar aynı kötü duyguları yaşamaktan korkuyorsa da yine de tanıdığı şeylerdi onlar ve katlanmayı becerebilme isteği oluşması inanılır veya inanılması kabul edilebilir bir düşünce olamazdı ama gönül hiç de öyle demiyordu işte. Bazen öyle oluyordu ki, sevgisiz, saygısız, duygusuz yaşamayı bile göze aldırıyordu Zafer’e. Kaç parçaya bölünmeliydi, kaç kez ölmeliydi, ölüm hissini yaşamalıydı ki her şeye bir son verebilmeliydi? Cevabını verebileceği sorular değildi kendisine sorabildiği sorular.

            Kimin için, yapmalıydı, katlanmalıydı ölümlere, ölmeye? Ya elinden istemeyerek de olsa bir kaza çıkarsa ne olacaktı? Daha öncesi yaşadığı duyguları yaşaması ihtimali neredeyse yüzde yüzdü hâlbuki kendisine göre. Çünkü geçen süreçlerde durumu görmüştü, insanlar değişmiyorlardı. Cehalet oldum olası kötü bir şeydi. Ne çektiyse cehaletten çektiğini düşünmekle beraber cehalete ve cehaletin getirdiklerinin sonucuna katlanmayı becerebilme gayreti göstermişti yıllarca ama hala aynı cehaletin ürünlerini yaşayabileceğini bilmesine rağmen katlanabilirlik düşüncesi kabul edilebilecek bir şey değildi.

           

izler

İnsanlar değişir deniliyor! Hayır, değişmeleri oldukça zor çünkü insanlar bunun farkında değil ve adeta kişiliklerinin bir parçası ve savunmaları gerektiğini düşündükleri bir durumdur. Ancak cehaletinin farkına varıp onu alt etmeye çalışanların yapabileceği bir durumdur değişmeleri. Aksi durumda kişilik olarak savunulan bir durumun değişmesi veya değiştirilmesi mümkün olan bir şey değildir.

            Zafer, kendisini zorlamalardan artık eskisi kadar rahatsız olmuyor ancak olacakları ve olması gerekenleri şimdilik yazmamayı seçiyordu. Yaşamının kalan kısmına ait olan bölümlerini sakin olarak düşünmeyi tasarlıyordu ama bunun nasıl yapılacağını bilemediğinden geleceğini düşünmek ve planlamak oldukça saçma geliyordu.  Neyi planlayacaktı? Kiminle ilgili plan yapacaktı? Kendisiyle mi? Kedisiyle ilgili yapabileceği fazlaca bir planı ve düşüncesi yok gibiydi. Var olanlar da öyle elle tutulur şeyler değildiler. Salıverecekti her şeyi o kadar. Kendi kendine gidecekti yaşamı, kendi bildiğine! Ancak kendisini meşgul edebilecek şeyler bulmaya çalışmak önemliydi sadece. Eğer kendisini, yani beynini meşgul edebilecek şeyler bulmazsa beyni kendisinin tepesine çöküyor kan terleri döktürüyordu Zafer’e. İki ayağını bir pabuca sokup akla karayı seçtiriyordu adeta. Öyle oluyor ki bazen nefes almakta bile zorlanıyordu. İşte öyle zamanları bolca yaşamış olduğundan geçmişinde artık yaşamak istemiyordu ve bu durumdan emindi. Beynini oyalayacak bir şeyler vermek önemliydi rahata kavuşabilmesi için. Rahat tam anlamıyla rahatlık olmasa da duygu ve dengesini koruyabilmek için gerekliydi beynine verebilecek bir şeyler bulmak.

Devam edecek...
Görsel: hg

4 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. merhaba deeptone,
      evet, zor bir hayatı var Zafer'in.

      Sil
  2. uzun zamandır buraya uğramamıştım :) ne kadar güzel yazdığınızı şimdi hatırladım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, Dear Monarosa.
      Tatlı sözcükleriniz için teşekkür ederim. :))

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.