Evini yakarım
Saffet, anladı kendisine küfür etmediğimi. Asıl demek istediğimi anlamaya çalıştı. Kafasına takacak epeyce malzeme buldu demektir.
Bir süre daha kapanır eve okumak için, araştırmak için. Daha şimdiden bana sarkıntılık etmeye başladı bile: “Sende olan tüm kaynakları istiyorum, vermezsen evi yakarım, bilmiş ol! Ha ha ha!” Zoraki bir kahkaha da olsa güzeldi
bu davranış. Yeniden doğacaktı küllerinden Saffet. “Yeter ki sen iste, bütün
kitaplık emrine amadedir. Ben geldikçe getiririm, sen de geldikçe uğra da bize
istediklerini seçmeye çalış. Geldiğinde yalnız gelme, olur mu? Sana bir uyarı,
kafan estiği zaman değil, Cuma ya da cumartesi akşamı gel, sabahlarız sorun
olmaz. Diğer günler gelirsen sana fazla yardımcı olamam. Anlaştık mı?”
Gülüştük. “sen çalışıyor musun daha?”
dedi. Şaşırmış gibiydi çalışmama. “meraklanma, anladım anladım” dedi.
Görsel: hg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.