Hemen hemen her bayram ve bazı
zamanlarda aynı şeyi yapardı anası Zafer’in. Bayramsa eğer, bayramlaşmasından
sonra yerinden kalkar, ocağın önünde
hazırlanmış olan iki tane çıkını birer eline alıp Zafer’e doğru uzatır “dikkat
et dökülmesinler, sıcak sıcak yesin amcalar” der ellerine birer birer
tutuşturur sonra da “önce bunları yerlerine ulaştır sonra git bayramlaşmaya”
derdi ciddi bir suratla.
Zafer, çocukluk yaşamını ilk tarıma
geçenlerin yaşamına benzetir; tıpkı onlar gibi toprak, hava ve diğer canlılarla
iç içe yaşadıklarını hatırladıkça gözleri parlar, içini garip bir sevinç
kaplardı. Anılarına dalardı sıcaklığını daha da artırsın diye. Soğuk ve ayaz
zamanlarda oldukça işe yarardı sanki. Titremesinin durduğunu bazen de terleme
hissettiğini bilirdi.