Salı, Temmuz 14, 2020

A Emmi ve Ellem Amca Kimdir?

A Emmi ve Ellem Amca

                Hemen hemen her bayram ve bazı zamanlarda aynı şeyi yapardı anası Zafer’in. Bayramsa eğer, bayramlaşmasından sonra yerinden kalkar,  ocağın önünde hazırlanmış olan iki tane çıkını birer eline alıp Zafer’e doğru uzatır “dikkat et dökülmesinler, sıcak sıcak yesin amcalar” der ellerine birer birer tutuşturur sonra da “önce bunları yerlerine ulaştır sonra git bayramlaşmaya” derdi ciddi bir suratla.

            Çıkınlar A Emmi ve Ellem Amca dediğimiz kimsesiz ve yalnız olan iki yaşlıya götürülürdü. Başka adı sanı var mı bilmezdi. Köyde herkes, yaşlısı genci onları “A Emmi”, “Ellem Amca” diye çağırırlardı. Aslında çocukları var olduğunu Zafer yıllar sonrası öğrenmişti ama çocukluğunda kimselerinin olmadığına inanırlardı tüm çocuklar gibi.
            A Emmi, köyün ilk öğretmenlerindenmiş, köye bir gelmiş pir gelmiş. O zamandan beridir köydeymiş. Çocukları okuyup Amerika’ya veya başka ülkelere gitmişler. Neredeyse kendisi de unutmuş yüzlerini. Kızmazdı hiç onlara, dargın da değildi. Yıllar sonrasında şehirden dayalı döşeli kaloriferli ev alıvermişler, hizmetçi tutuvermişler baksın diye ama A Emmi istememiş hiç birisini. Yanlarında götürmek istemişler onu da kabul etmemiş. “Benim evim de, yuvam da bu bi göz oda, beş altı baş sığdık da bi ben mi sığamayacağım şimdi” derdi içeriye göz atarken. Kimi kederli, başı yerde görse hemen laf atar “yer yarıldı da dibine mi düştün a emmim?” ya da yanına çağırır üzgün, ağlamaklı çocukları, sıcacık elleriyle yanaklarını okşar, hafifçe de sıkar “ağlama a emmim, çaresini buluruz elbet. Yeter ki çaresiz dert olmasın.” diye teselli eder gülümsetmeden bırakmazdı. İşte bu yüzden her cümlesinin sonunda genellikle “a emmim” olurdu. Bu yüzden de adına “A emmi” koymuşlardı insanlar.
            “Ellem Amca”, köyün yerlisi dülgerdir. Hayatını dülgerlikle kazanmış o da beş mi, altı mı çocuk yetiştirmiş kızlı erkekli ama hepsi de uçmuşlar yuvadan. Ayda yılda bir dönerler bazıları. Hanımının ölümünden sonraları yanlarına almaya karar vermişler, hatta bir süre götürmüş de kızının birisi ama yapamamış şehirlerde ve dönmüş kısa sürede evine, ocağına tekrar. Onunda bir göz odası var. Bütün yaşamı içinde dopdolu. Hala arada bir ihtiyacı olanlara keser sapı, balta, kazma sapı yontar bazen hayvanlar için yalak yapar. Kağnı ile fazla uğraşamadığını söylemişti Zafer’e bir ara bohçasını verdiğinde açarken.
            Bohçayı götürdüğünde Zafer, kapısını tıklattığında iki sefer –her zaman iki kez tıklatırdı- içeriden “çocuk sen geldin ellem” diye ses verip az sonra da kapının açılmasıyla “geç içeriye de ısın çocuk, üşümüşsündür ellem” diye kolumdan içeriye çekip yanan ocağın başköşesine oturturdu Zafer’i. elinden aldığı bohçayı önce ocağın önüne koyar Anası ve babasına minnet duygularını belirttikten sonra yavaşça ve sessizce açar bohçayı sefer tasındaki sıcak çorbayı kaşıklar tahta kaşıkla. O da bilirdi ki, sıcak sıcak içilsin diye gönderilmiştir çorba. Son kaşığını da ağzına götürüp çorbayı yuttuktan sonra başını kaldırıp Zafer’in ateş karşısında kızaran suratına gülümseyerek bakıp “pek de tatlıymış, getirip götürenin ellerine, ayaklarına sağlık çocuk” dedikten sonra hangi cebine koyduğunu hatırlayamadığı için tüm ceplerini yolardı bazen, eline geçtiği zaman da sevinir yüzündeki gerginlik bir anda kaybolur ve adeta kanatsız bir serçe yavrusu tutarcasına Zafer’e doğru uzatır avucunun içindekini, “çocuk sen bayramlaşmaya can atıyorsun ellem, al bu senin için” der ve elini uzatan Zafer’in avucunun ortasına bırakırdı. Hemen arkasından suratım ve gözlerimin durumuna göre “sevdin ellem! Hoşuna gitti mi?” diye de sorardı emin olmak için. Zafer için her zaman büyük bir mutluluk olurdu Ellem Amca’nın verdikleri hediyeler. İşte bu sefer de küçük bir kuş yontusuydu. Rengârenk boyanmış tıpkı bir serçeydi, yavru serçe. Uçuverecekmiş gibi duruyordu avucunun ortasında. Tekrar elini öpmek için elini uzatır Zafer ve “Yarın uğrarım yine Ellem Amca” dedikten sonra ayakta elini öper kapıya doğru yönelirdi.

Devam edecek...
Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.