Çarşamba, Ekim 31, 2018

Salı, Ekim 30, 2018

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

            29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlaması son zamanlarda perde arkasına itilmeye çalışıldığı bir durum haline dönüştürüldü. Bu nedenle de 95 yıllık tarihinde olmadığı kadar çok şeyler öğrenilmeye başlandı “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” hakkında.
            Evet, geçmişlerde oldukça çok farklı şekilde kutlanmasına rağmen eğitici yanı yoktu, klasik bir kutlama şeklinde törenler ve bazı çalıştaylarla geçerdi. Başka ne şekilde kutlanabilir veya eğitimi hakkında neler yapılabilir sorusunu pek sormazdı kimse. Gerekliydi o kadar. Neden gerekliydi? Neden Atatürk tarafından gerekli görülmüş? Atatürk o kanıya nereden varmış? Gibi daha sorulabilecek bir çok sorular olması yanında durumu her vatandaşın anladığı kabulü vardı entelektüellerde, aydınlarda ve yönetimde.

İnciler-9

Sevgili okurlar, özellikle belirtmek istiyorum ki, son 20 gündür ve özellikle son bir hafta içinde “Türk Telekom” un azizliğine uğradım, şikâyetimi kuruma bildirdiysem de –iki kez- hiçbir yanıt alamadım. Arada böyle birkaç saat geliyor ve sonra vedalaşıyoruz. İşte bu nedenle düzenli yayınlarım kesildi.

Salı, Ekim 23, 2018

Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli!

Karanlık Korkusu

            Akşam karanlığı basarken içine huzur dolmaya başladığından beridir karanlık korkusunu yenmeye başlamıştı yıllar öncesinde. Çocukluk yıllarında karanlıktan korktuğu gibi gece veya gündüz olsa da mezarlıklardan da korkardı Zafer.

Perşembe, Ekim 18, 2018

Zafer Neyin Taraftarı?

Zafer Neyin Taraftarı?

                Zafer’in kafasında çok şey net görünüyordu aslına bakılırsa. Zafer düşüncelerini hiç çekinmeden söyleyen birisi olarak bilinir ve tanınır kendi yakın çevresinde. Bazı zamanlarda taraf olduğu durumlar olmuştur ama tam taraftarı olduğu durum ise iyi ve haklıdan yanaydı. Güzel olan ve insanları mutlu eden her şeye taraftı. Haksızlık yapılmadan adilce olan her duruma taraftardı.

Pazar, Ekim 14, 2018

Ah Şu Kadınlar!


Ah Şu Kadınlar
            “Bir şey gelmeye başladı mı üst üste gelir” diye bir söz vardır ya halk arasında; doğrudur. Zafer de o kadar yıllık deneyimlerinden aynı kanıdadır ama bazen sebep-sonuç ilişkileri kurarak zincirleme olduğunu düşünür. Kısacası kaynağı insanın kendisidir her şeyin.

Cumartesi, Ekim 06, 2018

Niyazi

Beteri, Niyazi

İnsan kıyar mı kendine?
Sorarım bazen ben de;
Dönüp bakınca kendime,
Şaşırdım gördüklerime:

Cuma, Ekim 05, 2018

Nötron mu, Götron mu korkunç?

Nötron mu, Götron mu korkunç?

            Önceleri çok üzülürdüm memleket meselelerini düşündükçe. Kötü şeyler olmasın, çocuklara iyi bir memleket ve iyi bir dünya bırakalım diye. Akıllandım sayılır artık düşünmüyorum. Arada bazen okuduklarım, gördüklerim ve de duyduklarım bu güne kadar duyup ve gördüklerimin, okuduklarımın binlerce katı kötü olmasına rağmen önce hafiften bir kızgınlık duygularım kabarıyor sonra da yavaşça sönüyor, arkasından da gülmek geliyor içimden. Neredeyse gülme krizlerine gireceğim, o kadar yani. Ne kadar da komik her şey ve bütün olanlar. Olanlar hakkında söylenilenler.

Perşembe, Ekim 04, 2018

İyi Bir Üçlüyüz

İyi Bir Üçlüyüz

            Neden Zafer, neden? Bir an takılı kaldı kafasında beliren soruya; "neden alıp başımı gitmiyorum?"

Çarşamba, Ekim 03, 2018

İçine ettiler

Hayallerim

Hayallerim vardı
Bir zamanlar,

Hile

Hile

                “Yalana inanma, yalansız da kalma.” Ya da “siyasete inanma, siyasetsiz de kalma.” Bu cümleler bir şey ifade etmeye çalışıyor ama ben anlayamıyorum galiba. Nedense  “siyaset” kelimesi beni yeterince gerdi artık ve duymak istemiyorum adeta. Siyasetin yalandan ibaret, başkalarını kandırarak peşine takma oyunu olduğunu yarım asırda anlamış oldum böylece. Buna da şükretmek gerek galiba çünkü hiç anlayamayanlarda var.

Salı, Ekim 02, 2018

Hain Güneş

Hain Güneş

“Keşke sevseydim” diyorum bazen,
“Sevdim” diyorum sonra;
Sarılmak geliyor içimden,  habersizce;
Korkmasın istiyorum, sıkıca sarıyor kollarım.

Pazartesi, Ekim 01, 2018

Doğal Ayıklanma, Kimler Ayıklanıyor?

Doğal Ayıklama

                Yaşam bir savaştır ve savaşın sonunda ayakta kalabilmektir. Yaşamın her anı savaşmakla geçiyor aslına bakıldığında. Her zaman düşman dışarıdan değil bazen de içimizdendir. İçimizdedir. Kendimizle de savaşırız.
            Gelmek istediğim konu “Doğal Seleksiyon.” Fazla dallandırıp budaklandırmadan direkt olarak girmek istedim fakat anlatmak istediğim taraf gözden kaçacaktı. Biliyorsunuz ki doğada daima güçlü olanlar ayakta kalıp çoğalabiliyorlar. Zayıflar ise yok olmaya mahkûmlar.