Pazartesi, Şubat 19, 2018

Korkutan İltifatlar-1-Koca Kafalı Köylü

Kel Kafa

Koca Kafalı Köylü

                Ben iltifatlardan çok çekinirim, ürkerim oldum olası.
           Evlenmeden önce de almıştım iltifat; yüreğim ağzıma gelmişti o zaman da usluğum tutulmuştu da ağzım kulaklarımda olmasından dolayı, açamamıştım bir türlü, teşekkür bile edememiştim bayanlar arasında eski birinci karıma. Sırıtabilmiştim sadece pişmiş kelle gibi. Hoş eski birinci karımın iltifatı kel kafamaydı; kafamın kelliğineydi yani. “Bilim adamı kocam benim!” demişti kel kafamdan dolayı.
            Birkaç günde paketlemişti beni, amazon hemcinsleriyle. Pek de güzel pakettim, kurdeleli falan; bir görseydiniz! Nikah mikah duymadan ağzından masada buldum kendimi. Ha! Nikah masasında duyduğum iltifattan sonra kaçıp gitmeyi aklımdan geçirmiştim bir an da olsa. Gecenin yarısıydı, nereye gidebilirdim yabancı bir yerde; yol bilmem, iz bilmem; üstüne üstelik meteliksizim de.  Erkekliğe bok sürmeden sırıtarak oturdum. Keşke kaçsaymışım dedim sonradan ama iş işten çoktan geçmişti. İmza atılmıştı bir kere.
            Paket tamdı, postalanacaktı da; adresi de üstüne yazıldı mı her şey bitecekti. Öyle de oldu zaten; kısa sürede adrese ulaştı kurdeleli paket.
            Sonradan öğrenecektim ki, Amerika’da kellik moda olmuş; kel erkekler daha seksiymişler, yaptıkları araştırmaya göre. Neden? Diye sormuştum ben de kendi kendime o zamanlar sokaklarda kafasını usturayla kazıtanları görmeye başlayınca. Bu ne iş, usturayla da kafa mı kazıttırılır mış? Sıcaklarda yanması aklıma geldikçe içim bir tuhaf cız ediyordu.
            Çekinirim dedim ya iltifatlardan oldum olası; korktuğum başıma geldi işte, 40 yıl önce iltifat eden birinci eski karım beni boşadı 20 yıl sonra. Şimdi anladınız mı neden iltifatlardan çekinip ürktüğümü?
            40 yıl öncesi bilim adamı -kel kafalı- bir kocayken 20 yıl sonra “koca kafalı köylü” diye boşa sen beni. Bu ne lahana bu ne perhiz mi derler buna?  Ben iltifat edeceksem, ki çok nadir edebildiğim bir şeydir; enine boyuna ölçüp tartarım dirhem dirhem, diyeceklerimi ve iltifat konusunu.
            Hiçbir şeye içim yanmıyor da "koca kafalı", "köylü" olmaktan dolayı boşanılmam baya da dokundu bana. Neden? Derseniz: ben inkâr etmiyordum zaten koca kafalı ve köylü olduğumu, baştan kabul etseydi benim köylü ve koca kafalı olduğumu, işler başka olurdu. Demek ki koca kafalı, köylü oldun mu bir de etiketin yapışıksa alnında; bilim adamı oluyorsun, öğrenmiştim bunu ama çok geçti artık, yapılacak bir şey kalmamıştı.
            Ne anlatacağımı, anlatmak istediğimi, iltifat kelimeleriyle nereye varıp nereden geleceğimi öyle bir ince eler sık dokurum ki sonunda cesaretim kırılır başıma bir iş kış gelmesin diye vaz geçerim iltifat etmekten.

1/3

Devam edecek.
2/3 gelsin...
3/3 gelsin

Görsel: Google Görseller

8 yorum:

  1. Merhaba, yazınız için teşekkürler. Blog yazarlarının buluşma ve sosyal paylaşım noktasına sizleri de bekleriz. Böylelikle içeriklerinizi bloggerlara tanıtabilir ve diğer bloggerlar ile kolaylıkla irtibat kurabilirsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog World,
      bir kez yayınladım ama daha sonrakilerde siteye ulaşılamamıştı.

      Sil
  2. Çok güzeldi, ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. Hayat arkadasi secmek zor fakat bir kere secincede kabul etmek sart diger bolumleride okuyacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kelebek Etkisi,
      maalesef öyle ama bazen de olmuyor işte! İyi okumalar.

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.