Cuma, Aralık 25, 2020

Silkelenmiş Çuval!

zafer

Nasıl?

                Zafer, arada bir beyniyle tartışmaya girdiği zamanlarda, kendisini silkelenmiş bir çuval gibi hissettiğinde gülümsemesine engel olamazdı. Yine bir gülümseme belirtisi oluştu dudaklarının iki ucunda.

         Bir parazit gibi davranıyordu beyni adeta. Paraziti kontrol edemediğinde zarar veriyordu kendisine. Bütün başına gelenler de aynı nedenlerden değil miydi? Parazit gibi ortalığı dağıtıp, karıştırmış şimdi de geçmiş karşıma yol gösteriyor diye kızıyordu beynine.

            Sıkışıp kaldığı zamanlar birlikte bulmuşlardı çıkış yollarını. Yine öyle yapmak en iyisiydi anlaşılan. Bu dünyada hiçbir şeyin tek taraflı olmadığını, mutlaka bir etki-tepkinin sonucu geliştiğini keşfedebilmiş olmanın etkisiyle bakmaya başladı yaşamına. Sık sık kendisine sorduğu bir soruydu, “nasıl bu noktaya geldim?” sorusu. Yine aynı soruyu sordu kendisine. “Nasıl geldim ben buraya?”

            Kafasının içinde belli belirsiz olan resim ve anıların yanı sıra çok net olanlar da vardı. Önce çok net olanlardan başlamaya karar verdi.   Yaşadıklarından yola çıkarak on beş, yirmi sene sonrası hakkında düşündüklerini hatırladı. İçinde aynı burukluğu hissetti. İlk düşündüğü zamanlardaki ilk birkaç dakika içinde hissettiği duyguların aynısıydılar. İnsanın içi yanıp kavruluyordu ama yine de bir çıkış görünmüyordu başka. Sanki arkasından görünmeyen bir el ordusu itiyor gibiydi kendisini. Bütün benliğiyle engel olmaya çalışsa da çare olmuyordu. Zamana bırakmak en iyisi diyerek kendisine zaman kazanmaya çalıştığı o günler ne de çabuk geçmişti.

            Bu sızlanma ve durgunluğu hiç hoşuna gider şey değildi. Bile bile ölümü kabullenmekten başla bir şey yapmıyordu uzun bir süredir. Her şeyden eli eteği çekmiş hali, hem korkutuyor kendisini hem de kızdırıyordu bazen. O zamanlardan biri işte diye geçirdi içinden. Hiç bu kadar elden ayaktan düşmemiş olduğunun farkına varması ayrı bir darbe vurmuştu kendisine, epeyce zaman önce. 

            Ne kadar zaman geçtiğini anımsamasa da, günlüğünde okuduğu yazılanlar neredeyse satır satır aklındaydı.

            “Düşünüyorum da; yılları geçiriyorum aklımdan birer birer her anına varıncaya kadar…” devam ediyordu.

Devam edecek...
Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.