Cumartesi, Ekim 01, 2022

Zafer neyin farkına vardı?

zafer

Zafer’in Farkındalığı

                Zafer, uzun bir süre sessiz kalışının nedenlerini düşünmeye başladı, diğer yarısının ısrarları üzerine. Açıkça beyninin bir yarısı oyun oynuyordu kendisine, farkına varamadan yaşadığı uzun zamanlardaki duygularını gözden geçirmeye çalıştığında duygularının günden güne kötüleştiğini fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Bir türlü kendini alamadığını anladı, duygularının esiriydi adeta. Mantıklı geliyorlardı ilk önceleri, kızgınlığı artınca hıncını çıkarmak için bir şeyler düşünmeye başlıyor ve intikam duyguları rahatlamasına yol açıyorlardı bir süreliğine.

                Hatta ilk zamanlardaki her türlü kötü niyet taşıyan düşünceleri birbiri arkasına sıralanıyorlar ve başka bir şey düşünemez hale getiriyorlardı kendisini. Arada daha insancıl ve vicdani açıdan değerlendiriyordu ancak bu durum fazla sürmüyor ve intikam duygularına yerlerini bırakıyorlardı. Tüm enerjisi bu tür saçma sapan olan düşüncelere harcanıyordu.

                Diğer yarısına kulak vermeyi engelleyen bir şeyler de vardı sanki içerisinde. Önüne geçemiyor ve o şeyleri bir türlü engelleyemiyordu. Kendisine yardımı olacak hiçbir şey yoktu artık. Yaşamak bir şey ifade etmiyordu kendisine. Uyurken rüyalarında, uyanıkken gözlerinin önündeydiler. Uyku düzeni bozulmaya başlamış, normal, anormal kavramı birbirine karışmış, dünyanın her yanı kötüler ve kötülükleriyle dolmuştu adeta. Temizlenmelerinin de bir yolu yoktu. Tek çare kalıyordu kendisinin kurtuluşu için, bu dünyadan ve kötülüklerinden uzaklaşmak hatta yok olmak da dâhildi buna.

                Sinirleri de tamamen yıpranmış halde olduğu için en küçük bir hareket veya durum değişikliği kendisini etkiliyor ve çekilmez pişmanlıklar getiriyordu. Dayanılmaz duygu yükleri altında ezildiğini hissediyor kişiliği silinip gidiyordu. Kişilik silinmesi epeyce iş açmıştı zaten başına ve kendisini kaybetmişti ve parçalanmıştı binbir parçaya. Hangi parçası kendisine dost, hangilerinin kendisine düşman olduğunu kestiremez halde zaman öldürmeye çalışıyordu ama sıkıntı ve acıları da günden güne artıyordu o zamanlarda.

               

omuzomuza

Bazen değerlendirmeye başladığında o zamanlarını, basit veya komik denecek kadar yalın görünmelerine diyecek bir söz bulamıyordu ve kendisine cesaret vermeye çalışmalarını anımsamaya başlamıştı. Bir insanın kendi kendisiyle savaşması nasıl bir şeydi böyle? Eğer kendini yenmeyi başarırsan böyle bir savaşta, daha güçlü olarak çıkardın bazılarına göre. Anlaşılan o kişiler böyle bir savaşın yanından bile geçmiş değillerdi. Duruma göre, uzaktan davulun sesine benzer bir durumdu bu ve mangalda kül bırakmıyorlardı o kişiler.

                Hâlbuki bu tür bir savaş, tamamen içe kapanmayı gerektiren bir durumdur dışarıdan hiçbir kimse savaşı etkilememesi için aksi halde içerideki savaşanlardan bir taraf dışarıdan gelen etkiler karşısında zayıf düşer ve etkilenirdi. Bu durumda da savaşın kazananı doğru belirlenemezdi. Hile karışırdı işin içine. Öyle değil midir zaten savaş, bir tür hile sanatı demezler mi, asıl önemli olan kazanmaktır savaşta, ister hileyle ister dürüstlükle. Kendi içindeki dost ve düşman guruplar karşı karşıya gelirler iki ayrı cephede ve kılıçlarını çekerler, varsa ayrıca başka silahları onları da kullanmaktan çekinmezler.

               

kabuk

Bu savaşa bir son vermek gerekli artık diye düşünmeye başlaması diğer analizci yanına doğru adım atmaya başlamasıydı Zafer’in. Duygu yükünü biraz da olsa hafifletmenin bir yolu varsa o da geri plana atmaktı artık. Duygularının tatmini mümkün değildi bu zamandan sonrasında. Eğer yaşamazsa zaten böyle bir seçeneği de hiçbir zaman olamayacağını anlaması önemli bir adımdı kendisi açısından.

                Evet, diğer yarısına daha fazla kulak vermenin zamanı geldi de geçiyordu bile. Diğer yarısını da küstürüp umutsuzlaştırdığında her şey içinden çıkılmaz olacak yaşam daha da çekilmez hale gelecekti. Ama nereden işe başlanılması gerektiği konusunda hiçbir fikrinin olmaması işin en kötü yanıydı. Birisi şunu yapacaksın dese her şey daha kolay olacaktı sanki ama böyle bir şey diyeni da diğer yanından başkası değildi. Kişi olarak başkaları olamazdı zaten çünkü etrafında kimseler yoktu. Hayatı boyunca kendi kararlarını kendisi almış ve tüm yaşam savaşlarını tek başına vermişti. Neden o zaman şimdi böyleydi? Akıl erdiremediği yanı burasıydı.

Devam edecek...
Görsel: hg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.