Perşembe, Kasım 14, 2019

Balıkesir Maceram-Bir Keriz Daha

Bir Keriz Daha

                Selam verip içeridekilere, pencere kenarındaki boş masaya geçip oturduk. Giyim kuşamımdan ve arabadan dolayı insanların bakışlarından değişik duygular hissetmeye başladım. Bir keriz daha bulmuş, diyordu belki de bazıları, garip garip bakıyorlardı. Farkına vardırmadan her bir kişiyi gözlem altına almıştım çayımı yudumlarken. Bir taraftan da sohbet ediyoruz R.. bey ile.

                Anlattığına göre, Bursa’da, İstanbul’da bazı yerler varmış orman içinde, çok güzel yerlermiş ve talipli olanların içinde futbolcuların ünlülerinden de varmış. Kooperatif kurmaya yanaşmamışlar işlerin uzayacağından dolayı. Yer alma işini yüklenmiş bazıları. Epeyce anlattı, oldukça parlak görünüyor anlattıkları. Ancak benim kafama yatmayan çok şeyler vardı. Adam meteliksizdi bir kere ama belki de olabilirdi. Türkiye öyle bir memleket ki, her şey olabilir, olmaz denilen pek bir şey olmaz. Öyle bir cennet memleket. Yok, yok da üstüne üstlük, akıllı, deli, âlim, ulema ne ararsan var. Derya bu topraklar, her türlü zerzevat fışkırıyor, altın bile fışkırmaya başlayacak bu gidişle. Zavallı insanların başlarını yarmasa bari düşen altın külçeleri. Olur, mu olur!
                Her ne kadar umutsuz olsam da başka bir seçeneğim yoktu ilk anda. “Tamam, geleceğim bir hafta sonra” dedim. Maaş konusunda anlaştık. Ne dediysem hayır demedi. Ben de insaflı davranıp uygun bir fiyat söyledim aslına bakılırsa hem de geleceği düşünerek işler iyileştiğinde ilave olarak bir miktar daha ilave edecektik üzerine. Bir hafta içinde şantiyeyi kapatır, şirkete teslimini yapar gelirdim. İzin isteyerek ayrıldım köyden.
                Atölyenin olduğu yöne sapmak için sinyal verdiğimde hemen fark ederek “sapma üstadım, zahmet olmasın, burada ineyim ben” derken sol eliyle koluma dokundu nazikçe. Israrlı olduğundan dolayı sapmadım, durdum ve indi aşağıya. İyi de oldu benim açımdan da çünkü biraz daha oturmak zorunda kalacaktım belki de. El sallaşarak ayrıldık.

                Geri dönüş yolculuğumda kafamın dağınıklığını berraklaştırmaya çalışıyordum. Zaman oldukça erken sayılırdı. Gerekirse hoşuma giden bir yer bulursam otururdum da biraz. Belki de yemek yerdim. Kararsızdım ama açlık hissediyordum.

Devam edecek...

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.