Pazar, Mart 14, 2021

Zafer çabalamaya devam ediyor.

zafer

Günlük- -08.04… -2100/ Zafer

Zafer’in Çabaları

                 -Bu aralar içimi –kinlerimi, nefretlerimi, kırgınlıklarımı, kızgınlıklarımı- dökmek için çok çaba sarf ediyorum. Kimseyi kırıp dökmeden yapmanın yolu yazmak, yazmak, yazmak…

            -Bu durum hem zamanı harcamayı kolaylaştırıyor hem de bir tür sağaltım oluyor benim için. Tam olarak derinliklerime inemesem de –zırhlı ve kilitli çelik kapılar var- derinliklerime doğru yol aldığımı düşünüyorum. Bazen tırnaklarımla zırhlı kapıları tırmalayıp boyalarını veya paslarının bir kısmını dökebilsem bile önemli sayıyorum kendi adıma; cesaretleniyorum. Bir gün kafamı açtığım delikten içeriye sokabildiğimi hayal ettikçe içim bir hoş oluyor.

            -Şimdilik biraz tıkanmaya başladım. Galiba yorgunluktan. Neredeyse üç, dört saattir yazıyorum. Düşüncelerimde tökezlemeler oluşmaya başladı. Çok berrak değiller, zorlanmaya başladım. Bu yüzden şimdilik burada bıraksam iyi olacak, saçmalamamak için. Daha iyi şeyler çıkacak eminim. Belki yarın belki de yarından da yakın; kim bilir!

            -Yazarım devamını, daha bittiğini hissetmiyorum hatta başlangıç bile sayılmazlar.

            -Biraz dinlenmeye ihtiyacım var sadece. Belki de ihtiyarlıktandır, kim bilir!

            Gözleri dolmaya başladı Zafer’in ama kendisini bırakamıyordu bir türlü. Ah bir bırakabilsem diye geçti içinden. Bırakabilse de şöyle akıp gitse içinde ne var ne yoksa ne kadar da rahatlardı kim bilir. Eskiden ağlamayı yediremezdi kendine ama artık hasretini çekiyordu gözlerinden bir damla bile olsa yaş akıtmanın.

            Yıllar geçti ama hala kendisiyle hesaplaşması bitmemişti. Günlüğünde yazmış olduğu gibi pek biteceğe de benzemiyordu. Kendini tanıyordu az çok, bu yüzden de fazla zorlamak istemiyordu. Zamandı en iyi ilacı. Zamanla yaralar kabuk bağlar kanamaları kesilirdi nasılsa. Ağrı sızıları da hafiflerdi mutlaka. Ama bildiği tek şey vardı o da hiçbir zaman tamamen ortadan kalkmayacaklarıydı. En hafif esen bir rüzgârda bile sızlayacaktı bütün yaraları.

            Bir çıkışı mutlaka olmalıydı bu yolun. İnatla sabır edip zamanı kollayacak ve iradesini güçlendirip mutlaka çıkacaktı bir gün. O günlerin hayalini kurabilmek bile güzel, rahatlatıyor kendisini.

Devam edecek...
Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. Karikatür güldürürken yazıda hüzünlenmek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanat penceresinden, evet doğru. karikatürü seçerken kafamda dolanan bir ifade vardı "kadınların düşmanı yine kadınlardır." etkili oldu.

      Sil
  2. Yazılarınıza hayran kalmamak mümkün değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ESRA KAFKASLI, teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.