Nereye Kadar Zafer?
Zafer, kendisini sorgulayıp durmaktan ve yargılamaktan yorgun düşmüş bir o kadar da bıkmaya başlamıştı.
Bu sorular
hiç eksik olmayacak benim kafamda anlaşılan deyip ayağa fırlayıvermeyi ne kadar
çok istediğini düşünüyor ancak bir türlü ilk adımı atamamasından dolayı kendine
olan kızgınlık ve kırgınlığı da artıyordu.
Ölüp gitmenin de hiç kimseye bir
faydası olmayacaktı, belki de bir üzülen olabilirdi ama öldükten sonra neye
faydası vardı. Bütün cenazelerde mezarlığa giderken kalabalık olmuyor muydu
sanki. İnsanları sıkıntılı zamanlarında hiç sormayanlar –bir şey ister diye-
mezarlığa koşa koşa gidiyorlar, el âleme şirin görünmek için. Seninki farklı mı
olacak Zafer, herkes kendi derdinde bu dünyada. Bir de zamanın değişikliğini
dikkate alırsan eskilerden katlarca kötü.
Kalk oğlum Zafer ayağa, kalk artık.
Bitsin bu yas mıdır nedir her neyse. Küçücük bir adım, küçücük. Yeter ki dikil
ayaklarının üstünde hiç olmazsa.
Görsel: Google Görseller
Güzel, devamını bekleriz..
YanıtlaSilGülten Çapkın, teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. :)
Sil