Perşembe, Mart 30, 2023

Nereye kadar Zafer?

yarali

Tahammülsüz

                Karısını hiç aklına getirmek istemiyordu. Yüzünü görmeye tahammül edemeyeceğini düşündüğü için hiçbir zaman karşılaşmak da istemiyordu. Eğer karşılaşacak olursa tepki vereceğini ve elinden bir kaza çıkacağını düşünmesi Zafer’i çok tedirgin ediyor geleceğine bir perde çekmesine neden olacağından korkuyordu.

                Zafer evden çıkıp gitmişti. O günü anımsamamaya çaba göstererek hayatının geri kalanına devam edebilmenin bir yolunu bulmaya çalışıyor, bir yolu olmalı diye aklından geçiriyordu. Bu yol da oldukça uzakta kalmaktan geçiyordu. Ta işin başından beri bu konuda verdiği kararın isabetli olduğunu düşünmüştü ve doğru yaptığı bir işti uzakta kalmak, aksi halde her an elinden bir kaza çıkabilirdi ve hem çocuğu hem de ailesi perişan olurdu geride. Bu durumun önüne geçmenin yolu da karısından uzaklaşmaktı ta baştan beri. Bir türlü yaptıklarını hazmedip kabullenemiyordu. Biricik yavrusunu da içi kanayarak bırakmıştı geride. Çaresiz, yersiz yurtsuz, rahatsız ve parasız kalmıştı bir anda. Yanına alsa daha küçücüktü, anaya ihtiyacı vardı babadan çok. Yatacak bir sıcak yatağı hazırdı evinde, iyi veya kötü yiyecek de bulabilirdi her zaman. Zafer bunları sağlayamazdı uzun bir süre. Hem psikolojisi de iyi değildi uzun bir süredir. Sanki her şey bir anda oluvermiş gibiydi ama taşlar daha önceden Zafer’in farkında olmadığı zamanlarda döşenmişti ince ince ve zamanı geldiğinde her biri de çıkıverdiler ortaya. Kimin ak kimin kara olduğu da gün yüzündeydi artık. Yapacak bir şey kalmamıştı öldürmekten başka. Bir kadın cinayeti daha basına yansımaya yakın duruyordu.

                Zafer, iradesini kontrol ederek yol almaya çalışıyor ama arada kendisini yenmekte zorlandığını hissettiği geceler de çok olmaya başlayınca artık aynı evde kalmanın mümkün olmadığına karar verip bunun önüne geçmek için uzaklaşmayı, her istediğinde bile kolaylıkla ulaşamayacağı kadar uzaklara gitmenin bir yolunu bulmaya gayret göstermişti. Yapayalnız geceler kâbus gibiydi.

                Üstelik bu yıkılmışlığını da kullanmaya çalışan karısı kendisini tahrik etmeye can atıyor her fırsatı değerlendirmekten geri durmuyordu, yerine göre el kadar yavrusunu bile kullanmaktan çekinmiyordu kendisinin çocuğa karşı zaafını bildiği için. Yüreğine taş basıp uzaklaşmanın bir yolunu bulmalıydı mutlaka. Ölüme susamış bir canavar gibi davranan bu kadını öldürmemeye elinden geldiğince çaba göstererek bir süre daha katlandı ve zamanı geldiğinde uzaklaştı küçücük yavrusunu öpüp koklayarak. Yavrusunun kokusunu çekti içine ve uzun bir süre bununla idare edecekti çünkü.

Devam edecek...
Görsel: hg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.