Perşembe, Mart 30, 2023

Zafer'in gel-gitleri!

zafer

İzler

                Zafer, arada bir cesaretleniyor, kendisini eskisi gibi güçlü hissediyordu ama devamlılığını sağlayamıyordu. Şüphe ve korkuları içini kemiriyordu ve birden tüm cesareti ve kendine güveni yerle bir oluveriyordu.

            Korkularını yenmeye çalışması her zaman işe yaramıyordu ama yine de kendini korkularının eline teslim etmek istemiyordu. Adımlar atmalıydı mutlaka, ilk adım önemliydi Zafer için. Ne zaman adım atacağını, daha doğrusu atabileceğini bilmemesine rağmen adım atmayı çok istiyordu kendisine rağmen. Anlıyordu ki adım atmada tek engel kendisiydi.

            Her şeyden önce içindeki kuşku ve kendisine güvensizlik veren korkularını yenmesi gerekiyordu ve bunun bilincine varmıştı artık. Başkalarına göre çok basit sayılabilen şeyler kendisine aşılmaz engeller gibi görünüyordu. Konuşacak kimse de aklına gelmemesine rağmen hem konuşsa bile başkalarına komik geleceğinden ve çok basit geleceğinden emindi, bu nedenle konuşmanın da bir anlamı yoktu. Hem o kadar yakını nerede bulacaktı ki!

            Uzun bir süredir kimsenin varlığını önemsemeden yaşadığı için sevdiklerinin varlığını düşünmek bile korkutur olmaya başlamıştı kendisini. Hem de ne kadar anlamsız olduğunu düşününce yıllar sonrası hiç arayıp sormadıkları kişilerin karşısına hangi sıfat ve yüzle çıkacaktı, cevap bulamadığı bir durumdu bu ve düşündüğü şeyler.

            Sormayacak mıydı yavrusu kendisine: sen neredeydin sana tam da ihtiyaç hissettiğim zaman? diye. Ne cevap verecekti kendisine. Nasıl affettirecekti kendisini ve nasıl telafi edebilecekti geçmiş yılları. Acılarını, hissettiklerini, yıllardır kendisini düşündüğünü mü söyleyecekti? Kendisini yerine koyup düşündüğünde her şey olumsuz görünmesine rağmen cesaret etmeliydi en olumsuz duruma bile adım atabilmek için ama nasıl olabilecekti, nereden başlayacaktı? Hepsi de bulanıktı, aydınlık bir durum bulamıyordu düşündükleri içinde.

            Ya ailesi? Onlar nasıl karşılayacaktı? Yıllardır acı çektirmişti kendilerine. Ellerinden geleni yapamadıkları için kendisini suçlayacaklardı. Neden bize kapılarını kapattın yıllarca? diye soracaklardı. Ne cevap verecekti. Verse bile cevapları veya dediklerini nasıl anlayabileceklerdi? Yaşadığı ve hissettiklerini nasıl anlatabilirdi bu basit kelimelerle. Tüm kelimeler hafif kalıyordu anlatılacaklar için hatta hiçbir kelime ve işaret anlatamazdı anlatmaya çalıştığı duygu ve düşüncelerini. Hatta gülünç bile bulunabilir bazılarına göre.

            Her insan kendi yaşadıklarını ancak kendisi değerlendirebilir. Çünkü deneyip görmüştür olup bitenleri. Başkalarını değerlendirirken işte kendi deneyimlerine göre değerlendireceklerdi ve benzerlik olanlar ancak biraz yaklaşabilirler belki. Belki de anladıklarını düşündükleri şeyin kendisinin yaşayıp ve düşündükleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan şeyler olacaktı.

            Bu gel-gitler, Zafer’in duygularını alt üst etmeye yetip artıyordu ve günlerce etkisi devam ediyordu üzerinde. Kendisine yüklenmeye yeniden başlıyordu “adım, adım” diye. Adım önemliydi, tek bir adım, ilk adım çok önemliydi. Yoksa ölüm yakındı, ensesinde hissediyordu Azrail’in nefesini. Hayır, ölmeyecekti, izin vermeyecekti bu duruma bile bile. Bu kadarına aklı eriyordu, kendisinde o cesareti bulabiliyordu artık. Bu durum ileri bir başarıydı Zafer için. Daha önceleri gibi hemen teslim olmuyordu ölüme, ılıklığını hissetmiyordu artık, buz gibi geliyordu ölüm düşüncesi ve kış ortasında sokakta kalmış gibi üşüyor iliklerine kadar ve titriyordu.  

Hayır, teslim olmayacaktı, teslim olmayacaktı ne olursa olsun. Gelecek için tüm şanslarını kullanacaktı mutlaka. Teslimiyet yoktu kafasının içinde bundan sonra. Teslim alacaksa ancak sevdikleri teslim alacaklardı Zafer’i ve kendilerinden gelecek her türlü nefret ve kızgınlığa göğüs gerecekti. Katlanmak gerekenlere katlanacak acı varsa da acılara göğüs germeye cesareti vardı. Daha ne kötülüğü olabilirdi ki artık bu yaşamdan, daha doğrusu ölümden öte ne olabilirdi? Ölümü zaten tanıyordu, tanımıştı yıllarca, kol kola gezmişlerdi ölümle. Yan yana ve kol kola hem de ölümle birlikte! Daha kötüsü yoktu Zafer’e göre. 

Devam edecek...
Görsel: hg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.