Düşünmenin Kaşınmaya Faydası Yok
Sanki hiç düşünmemeyi başarabilse daha iyi olacakmış gibi
geliyordu. Düşünmemek nasıl mümkün olabilirdi? Arada bir sorardı bu soruyu
kendisine ama düşünmemeyi düşünmek de bir düşünme değil miydi? Düşünmemenin bir
yolu yoktu hele içinde bulunduğu durumda. Kafası ve duyguları kayıveriyordu
birden, kendisini sürükleyip götürüyorlardı kendi dünyalarına. İşte o zaman da
olanlar oluyordu, dünyası kararıyor ve sinirleri tepesinden fırlamaya yüz
tutuyordu zaman zaman. Bir filin hortumuyla su çektiği gibi her şeyi çekip
alıyordu kendisinden iyi yana ne varsa elinde avucunda.
Kin, nefret, düşmanlık… daha ne
kadar enerji tüketecek varsa hepsi işbaşı yapıyorlar ve tüketiyorlardı Zafer’i,
bir çöl gibi kupkuru kalıyordu bir süre geçtikten sonra. Kin, nefret,
düşmanlıkla bir yere varılmayacağını Zafer’den iyi kimse bilemezdi bu dünyada.
Bu yüzden iyi niyet duygularını ayağa kaldırmaya çaba göstermeye gayret
göstermeyi kendisine asıl hedef olarak belirlemeye karar vermişti epeyce zaman
önce. Daha iyi hissetmesine yarıyordu bu çabası. Farkındaydı ancak her zaman
başarabildiği de söylenemezdi. Bu durumun da farkındaydı.
Arkasında neler bıraktığını ve
nelere katlanmaya uğraştığını düşünmek bile istemiyor ama bir ucundan başlamak
istiyordu her şeyin. Ne olursa olsundu işe yarayacağı mutlaktı. Çünkü yerinden
kalkıp iki adım yürümesi bile o kadar çok işe yarıyordu ki anlatılamazdı
Zafer’e göre. Yaşamak temel olandı. Geçmişi telafi etmenin bir yolu yoksa da
elden geleni yapmaya gayret etmeliydi artık daha fazla geç kalmadan. Hâlbuki
her geçen an aleyhe çalışmaktaydı kendisi için ve sevdikleri için. Bu duygu
kahretmeye yetip de artıyordu ancak kendisine engel olmalarına izin vermeyecek
kadar kararlı görünüyor ve çabalıyordu. Nereden başlayabileceği hakkında bir
fikri yoktu ve neresinden olursa olsun tutmaya kararlıydı. Hatta hiç düşünmeden
adımlarını atacaktı.
Oracıkta aklına geliveren arızalı
eski bir televizyonu vardı, hemen onu tamire verecekti ilk iş olarak. Uzun bir
süredir içindeki korkuları ve endişeli duygularından dolayı tamire
gönderememişti televizyonu. Televizyonu tamire göndermek o kadar önemliydi ki
Zafer için, bu durumu halletmesi bir anlamda dünyayla bağlantı kurması demekti
adeta, en önemli yanı da korkularını yenmiş olacaktı böylece. Korkularının
yersiz olduğunun ispatıydı sanki. Evini temizleyecekti sonra da. Evini
yaşanılabilir bir yer haline getirmeliydi ve kendisine bir uğraşı yaratmalıydı
daha sonra da. Etrafına bakmalıydı. Gördüklerini değerlendirip kendine
acımaktan vaz geçmeliydi.
Yıllardır görmediği ama burnunda
tüten buram buram kokusunu her an duyduğu evladını arayıp bulmalıydı. Büyümüş
olmalıydı epeyce, delikanlı olmuştur, kim bilir tanıyabilecek miydi,
kuşkuluydu. Ya tanıyamazsa, ya oğlu yüzüne tükürürse neredeydin yıllardır ben
seni ararken diye!
Olsun, ne olursa olsun ve ne derse
desin isterse tokat, yumruk atsın bir şey demeyecekti. Hakkı vardı kendine
göre. Onu kendi dertleriyle üzmeyecek ve anlamaya çalışacaktı. Belki daha sonra
kendisini ve yaşadıklarının bir kısmını anlatabilme fırsatı bulabilir kendini
affetmese bile kısmen kızgınlığının önüne geçebilirdi. Tüm korkularını bir yana
koymalıydı artık. Hiç olmazsa bundan sonrasında fayda sağlayabilmenin bir
yolunu bulabilmeliydi Zafer.
Daha sonra kardeşini, babasını,
ailesini bulmalıydı. Duyardı bazen, kardeşinin evlendiğini ve çoluk çocuğa
karıştığını da rahatlardı bazen. Teselli gibi gelirdi kedisine duydukları.
Yalan mı gerçek mi olduklarını bilemeden kabullenirdi iyi oldukları fikrini.
Ancak öyle rahatlatabilirdi kendisini. Anlamıştı sonunda hatalarını. Kendisini
kapatmamalıydı bu dünyaya en azından ailesine, yani anne, baba ve kardeşine,
evladına. Hadi diğerleri yetişkinlerdi kendi başlarının çaresine bakabilirlerdi
her şeye rağmen ama yavrusu daha küçücüktü o zamanlar. Tam da bir babaya
ihtiyacı olduğu zamanlardı. Büyüyüp gitmiştir kendi başına çabalayarak.
Delikanlıdır şimdi. Düşündükçe bile her tarafı titremeye yetiyordu. Ter
bastırıyordu her yanını.
Görsel: hg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.