Marifetli Tarak
“Ne marifetli tarakmış, nereden aldın?” sorusuyla karşılaşır Suna kadın mahallede son zamanlarda. Anlamsız sayılabilecek bir soruyu merakla ve ciddi ciddi sormalarının yanında ilaveten bazıları da gülümserler soruyu sorduktan sonra.
Bir hafta
geçer, iki hafta geçer ama soran eksilmez ve artar da sürekli. Tanıdık,
tanımadık insanlar da sormaya başlar anlamsız soruyu. Erkekler de ilave olur
aynı zamanda. Nihayet meraklanır kadın, bu anlamsız sorunun anlamı nedir diye
ve soru soranlardan Ayşe adındaki
kadına mahalle pazarında rast gelir ve sohbete başlarlar ayaküstü. Yakın
komşulardır iki kadın. Yine aynı soruyu sorunca, “kuzum nedir bu tarak
meselesi?” dediğinde karşısındaki gülümser yüzlü kadının suratı asılır birden,
kendisiyle dalga geçildiğini düşünerek. Ama komşusunu kırmak istemez ve anlatır
tarağın hikâyesini.
“Sende bir
tarak varmış, saçlarını taradığın zaman ne ağrı bırakıyormuş ne sızı. Migrene
bile iyi geliyormuş. Ta Almanya’lardan getirtmişsin yeğenine. Evvelde değiştin
son zamanlarda, yüzün hep gülüyor. Daha eskilerden biraz da olsa suratın asık
olurdu. Hadi gel, nolursun; kıskanma da bana da getirtelim, neyse masrafını kat
kat çekerim. Hatta ne istersen veririm kıız. Yeter ki şu baş belası ağrılardan
kurtulayım. Yıllardır gitmediğim doktor kalmadı bu migren için. Söylemesi ayıp,
bazen öyle bir geliş geliyor ki, insan çişini bile tutamayıp altına ediveriyor.
Dünyamdan geçiyorum, o zaman da iki üç günden önce kendime gelemiyorum. Ölekez
herif de boşayacak zaten böyle giderse. Yuvamı kurtaracaksın kız komşu.
Nolursun!..”
Komşusu Ayşe
kadının dediklerini duyunca iyice afallayan Suna kadın, keşke elimden gelen bir
şey olsa da yardım edebilsem şu garip kadına diye acınır içinden, kadın bir
süre daha yalvararak tarağı istemeye devam etti ama kulakları duymuyordu adeta.
Sadece uğultu vardı kulaklarında Ayşe kadın anlatmaya devam ederken. Suna, nihayet
soracağı sorudan vaz geçti, kim söyledi sana diye soracaktı ve kimden çıktığını
öğrenecekti bu tarak meselesinin. Ama kadını sevindirmek isteği uyandı içinde
birden “tamam Ayşe komşu, senden kıymetli mi üç kuruşluk tarak. İstersen Pazar
dönüşü birlikte gidelim sana vereyim. Benim ihtiyacım da kalmadı zaten” der.
Karşısındaki Ayşe kadın sevinçten çığlık atar ve neredeyse Pazaryeri duyar.
Bütün başlar çevrilir kendilerinden tarafa. Ayşe kadın değişivermiştir bir
anda. Yeni oyuncak alınmış çocuklar gibidir kıpır kıpır.
Görsel: googlegörsel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.