Cumartesi, Nisan 08, 2023

Fildişi Tarak

         

fildisiTarak

                                            Marifetli Tarak

                “Ne marifetli tarakmış, nereden aldın?” sorusuyla karşılaşır Suna kadın mahallede son zamanlarda. Anlamsız sayılabilecek bir soruyu merakla ve ciddi ciddi sormalarının yanında ilaveten bazıları da gülümserler soruyu sorduktan sonra. 

            Bir hafta geçer, iki hafta geçer ama soran eksilmez ve artar da sürekli. Tanıdık, tanımadık insanlar da sormaya başlar anlamsız soruyu. Erkekler de ilave olur aynı zamanda. Nihayet meraklanır kadın, bu anlamsız sorunun anlamı nedir diye ve soru soranlardan Ayşe adındaki kadına mahalle pazarında rast gelir ve sohbete başlarlar ayaküstü. Yakın komşulardır iki kadın. Yine aynı soruyu sorunca, “kuzum nedir bu tarak meselesi?” dediğinde karşısındaki gülümser yüzlü kadının suratı asılır birden, kendisiyle dalga geçildiğini düşünerek. Ama komşusunu kırmak istemez ve anlatır tarağın hikâyesini.

            “Sende bir tarak varmış, saçlarını taradığın zaman ne ağrı bırakıyormuş ne sızı. Migrene bile iyi geliyormuş. Ta Almanya’lardan getirtmişsin yeğenine. Evvelde değiştin son zamanlarda, yüzün hep gülüyor. Daha eskilerden biraz da olsa suratın asık olurdu. Hadi gel, nolursun; kıskanma da bana da getirtelim, neyse masrafını kat kat çekerim. Hatta ne istersen veririm kıız. Yeter ki şu baş belası ağrılardan kurtulayım. Yıllardır gitmediğim doktor kalmadı bu migren için. Söylemesi ayıp, bazen öyle bir geliş geliyor ki, insan çişini bile tutamayıp altına ediveriyor. Dünyamdan geçiyorum, o zaman da iki üç günden önce kendime gelemiyorum. Ölekez herif de boşayacak zaten böyle giderse. Yuvamı kurtaracaksın kız komşu. Nolursun!..”

            Komşusu Ayşe kadının dediklerini duyunca iyice afallayan Suna kadın, keşke elimden gelen bir şey olsa da yardım edebilsem şu garip kadına diye acınır içinden, kadın bir süre daha yalvararak tarağı istemeye devam etti ama kulakları duymuyordu adeta. Sadece uğultu vardı kulaklarında Ayşe kadın anlatmaya devam ederken. Suna, nihayet soracağı sorudan vaz geçti, kim söyledi sana diye soracaktı ve kimden çıktığını öğrenecekti bu tarak meselesinin. Ama kadını sevindirmek isteği uyandı içinde birden “tamam Ayşe komşu, senden kıymetli mi üç kuruşluk tarak. İstersen Pazar dönüşü birlikte gidelim sana vereyim. Benim ihtiyacım da kalmadı zaten” der. Karşısındaki Ayşe kadın sevinçten çığlık atar ve neredeyse Pazaryeri duyar. Bütün başlar çevrilir kendilerinden tarafa. Ayşe kadın değişivermiştir bir anda. Yeni oyuncak alınmış çocuklar gibidir kıpır kıpır.

Devam edecek...
Görsel: googlegörsel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.