Perşembe, Nisan 13, 2023

Tıp tarihine adını yazdırmaya uğraşan evlat.

Tarak

Suna Telefon Sana

                Suna tam bulaşıklara el atmaya hazırlanıyordu. Dağ gibi günlük bulaşıklar lavaboda yığılmış kendisine bakıyor olmaları epeyce rahatsız etmişti kendisini. Bir bulaşık makinası aldıramamıştı kocasına. Hoş, o da istiyordu ama yetiremiyordu bir türlü işte, hep ömürleri borç harç içinde geçmişti. Hele çocukların okulları bir bitsin, mesleklerini ellerine alsınlar bir gün bile durdurmam, aldırırım bulaşık ve çamaşır makinesini de. Biraz da onlara taksit öder Samettin diye aklınca hayaller kuruyordu.

Ev telefonunun çalmasıyla irkildi birden. “Ben bakıyoruuuum” diye bağıran Samettin’in sesini duydu. Arayanın tıp fakültesindeki oğlu Fatih olduğunu anladı. Ellerini durulayıp, kurularken önlüğüyle koşturarak telefonun olduğu odaya doğru yöneldi daha bir adım atar atmaz “Çabuk gel Suna çabuk gel, kıymetli oğlun seni benden fazla özlemiş, seni istiyor telefona”

“Ver, ver.” Dedi Suna, adeta maratondan gelmiş gibi nefes nefese. “nasılsın Fatih’im, iyi misin, bir şeyin yok ya!”

“Dur anne, yavaş yavaş. Yok hiçbir şeyim, gayet de iyiyim. Sizleri özledim, günlerdir derslerden, sınavlardan fırsat bulup arayamayınca. Sizler de iyisiniz değil mi?”

“İyiyiz yavrum, Fatih’im iyiyiz. Sen bizleri hiç merak etmeden iyi çalış derslerine. Sakın bir haylazlık falan yapayım deme de bitir şu okulunu, tamam mı, bütün umutlarımız sizde bundan sonra. Daha demin mutfakta, bulaşık makinasıyla çamaşır makinasını aklımdan geçirdim öylesine… neyse bakma sen bana da neden aradın söyle bakalım haylaz oğlum benim. Yine bir şey var mutlaka!..”

Tarak

“Amma da yaptın anneciğim ya, aşk olsun sana! Ne yani işim düştüğü için mi aradım hep sizi. Hal hatır sormak için arayamaz mıyım, mesela seni özleyip merak edemez miyim?...”

“Hadi o zaman, bizler gayet iyiyiz, bilirsin babanı, hiç kötü olmaz. Aldın bizden haberleri işte. Telefon parası fazla yazmasın oğlum…”

“Dur anneciğim dur kapatma telefonu. Sana bir şey soracaktım.”

“Acele et o zaman.”

“Anneciğim, ben bir şey duydum yeni. Tıbbın çare bulamadığı müzmin ağrıların çaresi bulunmuş diyorlar.  Bilirsin ben doktor olacağım. Hani diyorum, öğrensem de bir adım ileri geçsem! Fena mı olur? Sen ne dersin?”

“Oğlum, gevelemeden benim anlayacağım şekilde söyle derdini, ne yani, para mı istiyorsun fazladan?”

“Hayır anneciğim hayır, öyle bir şey değil bu. Çok basit ve çaresi de senmişsin…”

“Yine zevzekliğin tuttu değil mi? Ne istiyorsan açık söyle.”

“Tarak anneciğim, tarak. Şu senin tarak. Bütün ağrılara….”

“Seni zevzek oğlan seni, sen nereden duydun çabuk söyle boğmadan seni!”

Devam edecek...
Görsel: hg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.