Pazartesi, Mart 02, 2020

Kelimeler Yetmiyor Bazen!

Kelimelerle Anlatılamayanlar

            Uzun zamandır kafamda dolanıp duran kelimeler vardı birkaç tane. Bunlar “çaresizlik, acizlik, hasret” kelimeleriydi. Ölçüp tarttım epeyce bir süre kendi içimde.  

              Yaşanmışlıklarımdan yola çıktım bazen, bazen gözlemlerimden yola çıktım. Nereden yola çıkarsam çıkayım, hangi noktadan bakarsam bakayım, bu kelimeleri ifade edebilmek mümkün görünmedi bana. Yeteri kadar ifade edemiyorlardı kelimeler, ifade edilen, ifade edilmek isteneni karşılamıyordu. Anlatılanlar, kelimelerle ifade edilenler, yaşanıldığında veya yaşanırken hissedilenlerin yanında neredeyse hiç kalıyordu.

 “Ateş düştüğü yeri yakar” derler ya, aynen öyle, ateş düştüğü yeri yakıp kül ediyor. Ateş yanarken bazıları ısınıyor, bazıları seyrediyor. Yanan ateşin bıraktığı kül tozmuyor bir türlü yangın yerinden. Yıllarca kalıyor yerinde taşlaşarak, yağmur, su etkisiyle, öyle bir taşlaşıyor ki kazınmıyor ne yapsan da, yaşayan bir ömür taşıyor yüreğinde o taşı.
       
 Her acı dayanılmazdır yaşayana ama dayanır insanoğlu, dayanıklıdır. Acının derinliğindedir ağırlığı ve dayanılmazlığı. Ne kadar derinden gelirse sızısı, o derecede sağır edicidir çığlığı. Derinden uğuldayarak yükselir dile doğru, dili burar, lal eder insanı. Nefes almakta zorlanırsın bir zaman. Anlaşılmazdır yaşanan duygular, anlaşılamayan duygu nasıl anlatılabilir ki? 




      Aciz kalıştır, çaresiz kalıştır anlaşılamayan, anlatılamayan. Hasretliğidir dönüşü olmayan gidişlerin. Hasretlikle bekleyiştir ömrün geri kalanı. Çaresizlik, acizlik, hasretlik dolup boşalarak devam edecek yüreğe, gönüle. “Boşalmak”  deyince, tamamen boşalmak değildir, boşalmış gibi olmaktır, dolar yine boşalandan fazlası, daima taşar dururlar gözlerden, gönülden, yürekten. Ne tam dolar boşluk, ne tam boşalır doluluk.


            Acı tarifsizleştiğinde, kelimeler anlatmaya yetmediğinde, dil dönmediğinde sessizleşir insan. Hayvanlar da aynısını yapar. Sessizliği, gözlerinin çığlıklarıyla doldururlar. Çığlık çığlığa olan gözlere bakan gözler ürperirler, yaşanmışlığı varsa eğer benzer türde, anlar, konuşabilir gözleriyle. Bu konuşma çağlayan gibi akar gönülden gönüle. Teselli eden de bu çağlayıştır aslında, diğerleri kuru gürültüden başka bir şey değildir. 01.03.20

Görsel: Google Görseller

10 yorum:

  1. Maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor. Allah ölenlere rahmet, kalanlara sabır versin.

    YanıtlaSil
  2. bu ateş hiç sönmeyen, öldürüp diriltip yeniden öldüren türden bir acının ateşi...

    YanıtlaSil
  3. OF off içimiz yanıyor canımız acıyor Allah ailelerine sabırlar versin ..

    YanıtlaSil
  4. Allah rahmet eylesin yaralılarımıza şifalar versin yazınız için de teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşAllah bize haklarını helal etmişlerdir :(

    YanıtlaSil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.