Cuma, Kasım 15, 2019

Balıkesir Maceram-Bavulumu Hazırladım

Otogar

                Her ne kadar güvenemediysem de benim için zorunluluktu gitmek, bir bakıma. Çünkü hemen görünürde bir iş garantisi yoktu ancak zamana bırakmak gerekiyordu. İşte bu zamanı değerlendirmekti amacım.

                Bavulumu hazırladım akşamdan ve sabah erkenden yola çıktım Balıkesir’e doğru.  Üç saat kadar süren rahat bir otobüs yolculuğumun arkasından otogarda inip bir süre dinlendikten sonra öğle yemeğimi halledip telefon ettim R. Bey’e, geldiğimi bildirmek için. Belki ofiste olmayabilir düşüncesiyle direk olarak gitmek istemedim.
                İyi ki de telefon etmişim çünkü Ankara’dayım dedi telefonda. Pek inandırıcı bulmadım ama kendime de yüklendim haksızlık ediyor olabilirim diye. Ön yargılı davranıyormuşum gibi düşünerek. Derken saatler geçti, ikindi geçip karanlık çökmeye başladığında tekrar telefon edip gelip gelmediğini sorunca yenice geldiğini ofise yaklaşmak üzere olduğunu bildirdi. Bir taksiye atlayıp vardım bende daha önce aldığım adresteki ofise.
                Ofiste bir süre sohbet ettik havadan sudan ve otelde yer ayırtmam gerekiyordu. Birlikte çıkıp bildiği bir otele bırakmasını söyledim ve beraber bir otele vardık ve bir yer aldım.  Sabahleyin görüşmek üzere ayrıldık.
                Balıkesir’e daha önce gelmemiştim ancak transit geçmiştim birçok kez. Bir yer bilmiyordum. Stresim oldukça fazlaydı ve tedirginliğim artmıştı güvensizlikten dolayı. İşin içinde yalanlar vardı bana göre. Aslında Ankara’ya falan gittiği yoktu kişinin.  Kendince bazı masraflardan kurtulmayı düşünmüştü diye şüphelenmeye başlamıştım.
                Neyse, uzatmayayım şüphelerimi. Zaten her şey kendini gösterecektir bir gün sonra. Havalar geceleyin oldukça soğuktu. Kaloriferleri yaktılar. Odanın içi ısındı ısınmasına ama benim odada kömür kokusundan geçilmez oldu bir anda. Görevliye telefon ettim ama telefona bakan yoktu. Duman kokusu alabildiğine rahatsız etmeye başladı ve uykum da kaçtı bu arada. Pencereyi açıp havalandırsam da faydası olmuyordu. En sonunda pencereyi yarım açık bırakarak tedbirimi aldım zehirlenmemek için uyur kalırsam diye. Uyumanın imkânı yoktu ama yine de tedbirli davranmak en güzeliydi.
                Sabaha kadar uyuyamamanın gerginliğiyle ortalık aydınlanmaya başlayınca ayaklandım hemen. Elimi yüzümü yıkayıp giyinerek çıktım dışarıya. Resepsiyon görevlisi henüz uyanmadığı için soramadım kahvaltı yapabileceğim bir yer. Önemli de değildi. Çıkıp bakardım çevreye ve bulurdum nasılsa bir yer. Yakında bir pastane açıkmış ve nefis börek kokusu da gelmeye başladı yaklaşırken. Kokudan buldum desen yeri vardır hani. Aheste aheste kahvaltı yaptım. Amacım biraz zaman öldürmekti. Ortalık aydınlanınca ve güneş ortaya çıkıncaya kadar pastanede kaldım. Biraz da sohbet ettik. Sahibiymiş. Ta deden kalma bir yermiş ve kendisine de babasından kalmış aile işiymiş anlayacağınız.

                Kahvaltımı yaparken bir karara varmıştım. Bavulumu da alıp çıkacaktım otelden hesabımı ödeyerek.  Bu işi kesinlikle doğru bir iş değildi. Daha doğrusu iş sahibi görünen R. Bey sağlıklı birisi değildi bana göre. Basit, olması gerekenler bile yoktu davranış olarak. Gizlilik ve bir dalavere vardı sanki. Yoksa bir insan neden yalana başvurmak ihtiyacı hissederdi. 

Devam edecek...

Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. Yabancı bir yerde gecelemek bana gizemli gelir ve heyecan duyarım. Seyahatin insanlar üzerindeki olumlu etkisi de buradan gelir. Sizin seyahatiniz, maceranızın sadece bir bölümü ama tek başına hikaye olabilir bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben biraz tedirginlik duyuyorum artık. eskilerden dediğiniz gibiydi ama. :)

      Sil
  2. Balıkesiri bilirim ..Soğuk havası ankaramız gibi bazen..Karasal iklimi var...
    İnsanı iyidir...Anadolu insanıdır...Çok şehit vermiş bu topraklara..En çok şehit bu ilimizden çıkmıştır..Her ferdi vatana bağlıdır...Severim Balıkesiri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha sonraları sık sık gidip gelmelerim oldu. sevdim ben de. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.