Çarşamba, Kasım 28, 2018

Ne Olacak Bu Memleketin Hali?-8

Kimler Göç Ediyor ve Neden?

                Özellikle belirtmeliyim ki bu araştırma beş büyük kent için yapılmıştır. İstanbul, Bursa, İzmir, Gaziantep ve Adana.  Aslına bakıldığında diğer kentlerimizde de fazla bir fark yoktur. Büyük kent veya küçük kentlerde de kendi çapında benzerlikleri taşımaktadır. Özellikle kendi deneyimlerimden de biliyorum ki Doğu Anadolu’nun kentlerinde nüfus artışı yer yer yüzde beşten dokuza kadar çıkabiliyordu. Hatta unutamadığım bir söz kulaklarımda çınlar durur. Yıl 1985-86 olmalı, Tatvan’da fuar açılmıştı ve çalıştığım kurumun da bir yeri vardı. Komşulardan birisi Sağlık Bakanlığı idi. Elli yaşlarında şapkalı bir adam ortadaki masaya abanarak elinde ceketini gösterir halde “Hemşire, hemşire, aha bu ceketi karının sırtına atsam gebe kaliy. Şaşırıp kaldım, var mı çaresi?” dediğinde gülmek geldi birden ve herkes gülüşmüştü. Ben ayrıldım kendisine çareler anlatılırken.
            İç Göç: Kimler ve Neden?
… Bilindiği gibi, göç edenlerin önemli bir bölümü tarım işçileri, topraksız köylüler ve azınlığı ise büyük toprak sahipleridir, öte yandan, tarım işçilerine, topraksız köylülere her bölgede rastlanmasına rağmen, büyük toprak sahipleri daha çok toprak mülkiyetinde önemli dengesizliklerin bulunduğu bölgelerden büyük kentlere gelmektedirler. Söz konusu bölgeler, bir ölçüde yan feodal üretim ilişkilerinin egemen bulunduğu Güneydoğu Anadolu ile Güney ve Orta Anadolu'nun bir bölümüdür. Topraksız aileler oranının, örneğin Mardin'de % 40,8, Siirt'de % 42, Diyarbakır'da % 48,8 ve Urfa'da % 53'e ulaşması bize bu konuda yeterli ipucu vermektedir…
S.40-
            Büyük Kent İçi Dengesizlikler:
…Türkiye'deki bölgelerarası dengesizliklerle kentsel ve kırsal alanlar arasındaki derin ayrımların, kentleşmeyle birlikte bu kez de büyük kentlere taşınmakta olduğu hemen göze çarpmaktadır. Ayni çelişkiler büyük kentlere, eski tekdüze yapılarıyla çatışan yeni değer sistemlerinin, yeni davranış kalıplarının ağır bastığı bir görünüm kazandırmaktadır. Ülkenin Doğusu ile Batısı arasında kültür, eğitim, sağlık, gelir ve istihdam koşullan yönünden görülen ayırımlar bu kez büyük kentlerin dikenli (imarlı) alanlarıyla gecekondu bölgeleri arasında ortaya çıkmaktadır.
S.41- Kentlerde yaşamın anlamı:
… Bu boyutlarıyla, kentleşme Türkiye'de sağlıksız ve çarpık bir nitelik taşımaktadır. Gelir yetersizliğinin ve bölüşüm dengesizliğinin bir sonucu olarak, büyük kentlerin çevresini bir "yoksulluk kuşağı" gibi saran gecekondular ve birkaç milyonluk lüks konutlar bu dengesizliğin en güzel ve çarpıcı kanıtlarıdır. Kamu hizmetlerinin tüm kentlilere götürülemediği, kent topraklarının toplum yararına kullanılmadığı, spekülâsyonların ve yap-saltçılığın alabildiğine yayıldığı böylesi bir ortamda., bir yandan artan işsizliğin, bir yandan da kamçılanan tüketim eğilimlerinin denetim altına alınmasında önemli güçlükler bulunmaktadır, öyle ki, büyük kentlerimiz, tüm kentlilerin benimseyip uydukları genel davranış kurallarının geçerli olduğu uygarlık merkezleri değil, tersine, sanki "orman yasalarının” uygulandığı bir korsan toplumu simgelemektedir. Bu arada, kimileri köşeyi dönmekte, kimileri ise ezilip gitmektedir.
Kaynak: Kent Ve Siyasal Şiddet -  1982- Ankara- AÜSB-Prof. Dr. Ruşen Keleş – Doç. Dr. Artan Unsal

Devam edecek...

Başlangıca Dön...

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Son yıllarda farklı bir göç dalgası var. Büyük şehirden büyük şehire. İstanbul'dan İzmir'e göç yaşanıyor, daha çok da yaşam tarzı ile ilgili farklı bir göç, siyasi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir, ne de olsa Osmanlının başşehriydi İstanbul. :)

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.