Perşembe, Temmuz 13, 2017

Çiçeği burnunda Mühendislik anılarım-İntihar Girişimi

Akşam Yemeği
"Akşam Yemeği"

     Necati'yle karşılaşmamızın üzerinden 10 gün kadar geçti, ilk aramasında önemli bir işim olduğu için yemek davetlerini nazikçe geri çevirmek zorunda kalmıştım. Bu seferki telefonuna olumsuz yanıt vermeye utandım ve kabul ettim yemek davetini.
 Çalıştığım dosyanın yazışma dosyalarından ikincisini -son- bitirmeme çok az kaldı. 

     Yazışma dosyaları bittikten sonra gerisi çok kolay ve kısa zamanda halledebilirdim. İkindi üzerine doğru erken çıkmak için izin istedim. Ellerim boş gitmek istemiyordum yemek davetine.         Güzel bir buket yaptırıp, cici kız içinde Barbi oyuncak aldım. Haftanın son mesai günü ve hava da bugün oldukça iyiydi, açıktı eski günlere göre.

         Necatiler bugün izinliymiş zaten. “Erken olsun, bol bol sohbet ederiz” demişti telefonda “mesaiden çıkınca doğru buraya gel” deyişi kulaklarımda çınlayıp durdu.

         Kızılay'da otobüsten indim, geri kalan kısmı taksiyle gittim. Adresi bulmak zor olmadı. Henüz karanlık bastırmamıştı ve göz gözü görüyordu. Taksiden inip bahçe kapısını geçtim tam da zile basacaktım ki kapı açılıverdi birden ve karşımda Necati ve şirin kızını gördüm. Şaşırdım birden, tokalaşıp sarıldık bir süre. “Hoş geldin Halil amca” diyen şirin kız başını yukarıya kaldırmış bize bakıyordu. Eğilip kucağıma aldım şirini, kırk yıllık tanıdıkmış gibi pırıl pırıl sevgi dolu gözlerle bana bakıyordu. “Adın ne senin şirin kız, tanışalım haydi!” dedim gülümseyerek. Elimdekileri Necati almıştı. Bir taraftan da yürümeye başladık kapıdan içeriye.

         “Benim adım Şirin, Halil amca.” dedi tatlı sesiyle. Çocukluğunun olanca saflığı üzerindeydi ve kolları boynuma dolanıktı, hayran hayran bakışları vardı yüzüme. Yukarıya çıktık annesi kapıyı açtığında kucağımdan sıyrılıp inmek istedi Şirin ve hafif eğilerek indirdim kucağımdan.

         Hoş geldiniz Halil Bey, çok iyi ettiniz gelmekle ve bizi çok sevindirdiniz. Sizi zaten tanıyor gibiydik. Necati çok bahsetti sizden. Buyurun salona geçelim.” diyerek önden yürüdü salona doğru.
         Oldum olası fazla ilgiden sıkılırdım, elim ayağıma dolaşır ne yapacağımı şaşırırdım hep. Yanlış bir şey yaparım da kırılmalarına yol açarım korkusu sarardı beni. Bir süre sıkılmam devam etti ama sonra birden rahatlık hissetmeye başladım. Özellikle Şirin'in ilgisi beni çok rahatlatıyordu. Yaptığı resimleri ve oyuncaklarını gösteriyordu bana her birinin isimlerini söyleyip tanıştırıyordu. Barbi de bir isim koydu hemen “Bunun adına Şirine koyacağım” demişti bağrına basarak. “Güzel” demiştim ben de.
         Fazla acıkmamıştım, fikrimi öğrenmelerinden sonra oturup biraz sohbet ettik, meşrubat içerek. Anladığım kadarıyla çocuğun önünde babasının intihar girişiminden bahsetmek istemiyorlardı. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım kendimizi yemek masasında bulduk.
         Necati bankada çalışıyormuş şef olarak. Hanımı da başka bir bankada çalışıyormuş. İkisi de üniversite lisans mezunu. Durumları gayet iyiymiş ve kızlarının geleceği için bir sürü planları varmış, gözleri parlayarak anlatıyorlardı bir bir. Anlatırken birbirinin ağzından lafları kapıyorlardı ve çok heyecanlıydılar. Sevinerek ve severek dinliyordum onları. Her ikisi de o kadar saygılıydılar ki birbirlerine imrendim doğrusu.
         Bekar olduğumu biliyorlardı artık; hatta evlendirmeye bile kalktılar beni. Önce şaka gibi değerlendirdim ve bir süre sonra ciddi olduklarını anladım. Onları daha fazla yormamak için arkadaşımın olduğunu söyledim. Biraz hayal kırıklığına uğradılar ama çabuk atlattılar.
Şirine
         Gece çabuk ilerliyordu, Şirin’in uykusu geldi ve Annesi uyutmaya götürdü odasına. Yanağımdan öpmeyi ihmal etmedi tatlı Şirin “İyi geceler Halil amca, yine gel tamam mı!” deyişi hiç gözümün önünden gitmiyor. Söz verdim Van’a dönmeden önce tekrar görüşeceğiz.
         Şefika hanım salona girerken, kocasının durumunu bir de benden dinlemek ister gibi bir hali vardı, hissedebiliyordum bunu. Masayı temizlemeye karar verdi birden, geceye yeni bir sayfa açmak istediği belli oluyordu. Necati de yardım etti sofrayı toplamaya; bana el sürdürmediler. Tosuncuk tosuncuk oturdum ben de masaya yeni getirilenler tamamlanıncaya kadar.

         Daha olayın üstünden kaç yıl geçmişti ki, anılar taptazeydi. Belli ki onlarda daha da taze görünüyordu. Şefika çok etkilenmiş durumdan ve kocasını neredeyse hiç yalnız bırakmak istememiş askerden döndükten bu yana. Bankaları bile birleştirmeye çalışmışlar ama tayinlerini yaptıramamışlar bir türlü çünkü bankalarının alanları farklıymış.

         Şefika Hanım'ın meraklı sorularına hak vererek anlatmaya karar verdim ama önce Necati'nin gözlerine baktım. Anlat anlat diyordu gözleri…

                                                                         13-07-2017-0507

                                                                           Halil GÖNÜL


Not: 1/4

Görsel:Pixabay.com

4 yorum:

  1. Olay zihnimde canlandı gerçekten

    YanıtlaSil
  2. İntihar eden birinin yaptığını sevdiğine anlatabilmeyi tahmin edemiyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bahce perim,

      Oldukça dolambaçlı anlatmış zaten; o yüzden hanımı beni sıkıştırmak istiyordu anlatmam için. Necati'nin onayını almam o nedenleydi. Rızası olmasa anlatmayacak geçiştirecektim. :))

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.