Pazar, Ağustos 20, 2017

Yaşam Koçluğum ve Olanlar-3/8


"Aşk gözyaşları dökülürken"

Aşk Kuşu, Kızı Öpmüş

                Arkadaş kızı öpmüş birden, ayakta arkadaşlarıyla birlikte kantinin duvarının dibinde dikilirken. Bütün arkadaşları da görmüş o anı. Önce okkalısından bir tokat yemiş kızdan.

Haa! Önce şaşırmış kız, şaşkınlığını kısa sürede atmış; arkadaşlarının “Oooooo, iyisin iyisin, hadi anlayalım bakalım neyin nesi bu durum!” nidaları ve uğultuları arasında. 

Sonra da belli olanlar. Bizim aşık arkadaş hüsrana uğramış ve neye uğradığını şaşırmış, var gücüyle koşturarak uzaklaşmış oradan, taaa okulun arkasına en sakin köşeye gitmiş.

Köşeye varınca da çömelmiş sırtını duvara yaslayarak ve başını elleri arasına alarak başlamış ağlamaya. Ağlamış ağlamış, teneffüs boyunca ağlamış, aşk gözyaşlarını akıtmış önüne. Ah o topraklar dillenip de bir konuşsa!..

Kız gidip şikâyet etmiş öğretmene ve öğretmen de müdür yardımcısına söylemiş. İşte sonucu da bizim çağrılmamız, suçlu ve suça azmettiren olarak bendeniz aşk koçu…

Cumartesi öğleye yakın ben geldim okula önce, hademeyi buldum arka bahçede ve kazma kürek istedim. Talimat verilmiş kendisine, hiçbir şey demeden bana yürümeye başladı önümden “Gel” diyerek ve ben de arkasından depoya girdik.
Kazma kürek ve bir de el arabasını aldım, kazma ve küreği arabanın içine koyarak tıngır tıngır sürmeye başladım. Tekerleği arızalı olduğu için ses çıkarıyordu sürerken.
Yarım saat kadar sonra arkadaşım aşk kuşu geldi. Sanki büyük bir suç işlemiş gibi duruyordu karşımda ve bana bakıyordu beni suçlayan gözleriyle. 

“Oğlum ne kötülük varmış bunda, neden utanıyorsun, bir gün gelip o kız yalvaracak sana, sakın gevşeyip de hemen cıvıma avucunu yalarsın sonra. Tat vereceksin biraz, naza çekerek kendini, tadını çıkar. Keşke benim de olsa bir aşkım da tokatını hediye etseydi bana. Yüzümden o sıcaklığın geçmesini hiç mi, hiç istemezdim, o yüzden de yüzüme su çalmazdım, haftalarca hatta aylarca. Nerde bende o şans, felekten torpillisin oğlum, şükret haline.”

“Al bakalım şu küreği, ben de kazmayı alayım da çapalayayım önce, yumuşasın. Sen de kürekle boşalt içini.” Dedim, iş bölümü yaptık böylece. Arada üstümüzdeki yoldan geçen tanıdık öğrenci ve başka insanlar oluyordu, yetişkinler “Aferin çocuklar, aferin size” diyerek bizi teşvik ediyorlardı. 
Tanıdık çocuklardan birkaçı kaldırıma çömelip bizi imrenerek seyrettiler bir süre. İçlerinden biri geldi yanımıza bize yardım bile etti. Arabaya doldurduğumuz toprağı bahçenin diğer yerlerine boşaltıp geldi.
Ertesi gün de aynı saatlerde gittik okula. Varırla varmaz üç çocuk denk geldi bahçede oynayan. Bizi görünce oynamaya geldiğimizi düşündüler. Top vardı ellerinde lastik top. 
“Hadi iki kale kurup oynayalım” dediler bize. Göz attım yanımdaki aşk kuşuna ve diğerlerine dönerek “bizim ödevimiz var tarım dersinden, öğretmen ilk denemeyi bize verdi, bizi başarılı görürse diğer sınıflara da ödev dağıtacakmış, ödevimizi yapmamız lazım bir an önce ve bugün son, yarın teslim etmemiz lazım.” Dedim onlara telaşlı görünerek.
                                                                                     18-08-2017-1927

                                                           Halil GÖNÜL 


Not: 3/8

Görsel: Google Görseller


13 yorum:

  1. Devamini merakla bekliyorum 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya,
      yarın sabah aynı saatte burada olur. Teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. Demek Tarım dersinden ödevleri varmış...Akıbetleri hayrola...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebemkuşağı,
      O zamanlar "Tarım ve El İşi" dersimiz vardı müfredatta. Tarım dersinde bahçe ve ağaç, böcek işleriyle uğraşırdık, "El İşi" dersindeyse, maket, kitap ciltleme, halı dokuma tezgahı yapma ve kağıt işleri veya boyama gibi şeyler yapılırdı.
      Biraz da kitap okumanın faydası var tabii ki: "Tom Sawyer" okumanın faydaları işte, çit boyama cezası geldi aklıma. :))
      Hayır, hayır endişe etmeyin! :))

      Sil
  3. valla abi bende çok aşk koçluğu yaptım 17 li yaşlarda :D hatta bir kaç kez intihara bile kalkışan olmuştu kız arkadaşı için :) Milletin ortasında öperek hak etmiş ancak :D onun deneyimsizliği :) hangi kız bütün arkadaşlarının önünde böyle görülmek ister :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fakir Yazar,
      hemen hemen her kız, ancak bizim oraların kızları biraz erkeksi oldukları için burunlarından kıl aldırmak istemezler ve işte sonucu erkeksi kızlığın. :)))

      Sil
    2. Fakir Yazar,
      hem döver hem de sever senin anlayacağın. :)

      Sil
  4. Çok fenasınız ya siz! Çocuk tokadı yedi, yine de "aşk madalyası " almış gibi pek bir gaz vermişsiniz. :DD
    Tabi bir de diğer masumlar var. Yoksa tarım ödevini çocuklara mı yıktınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bahce perim,
      arkadaşım, eriyip akmaya başladı; ne yapayım! çok kötü bir hastalıkmış yakalandığı! Bilmenizi isterim ki ben kötü biri değilim, masum sayılırım hatta. :))
      Arkası yarııııın! :)

      Sil
  5. Ortaokul anıları... 1'den başladım, sırayla okuyorum.
    İnsanı geçmişe götüren yazılar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arif öztürk,
      teşekkür ederim, beğenmeniz beni mutlu etti. geçmişimizden kopamıyoruz, hele bir de çocukluk olursa hiç kopulmuyor bence. :)
      Umarım keyif alırsınız. :)

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. Daha Mutlu Yaşam,
      öyle mi diyorsunuz yani! :)
      Vallahi teşekkür ederim. :))

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.