Pazartesi, Ağustos 26, 2019

Güncelerden-Berbat bir gün

24.08.19-Cumartesi
            Evet, berbat bir gün benim için. Hava çok sıcak, beynim kaynıyor sanki. Kendimi tuhaf hissediyorum. Geceden uyuyamamanın getirdiği bitkinliği de sayarsam ne kadar kötü olduğu belki biraz anlaşılır hale gelebilir.

            Akşama kadar sersem tavuk gibi dolanıp durdum odalar arasında. Dışarısı evden daha berbat, nefes alınmıyor. Kızgınlığımı, daha doğrusu acizliğimi kızgınlığa dönüştürmeye gayret ediyorum.  İşe yarıyor da hani. Sigaraya yönlendiriyorum kızgınlığımın ateş toplarını. Bırakalı önümüzdeki Salı günü üçüncü haftasını dolduracak.
            Üçüncü haftanın önemi ne bilmiyorsunuz tabii ki. Anlatayım. Beyin bir şeyi öğrenmek için üç haftalık bir sürece ihtiyaç duyarmış dediklerine göre. Ben diyenlerin yalancısıyım yalansa eğer. Eğer işe yarıyorsa bu üç hafta veya 21 sayısı, ben sigarayı tamamen bırakmış olacağım. Anladığım kadarıyla bu beyin diye diye tepemize çıkardığımız şey oldukça ağır tabanlı olmalı. Yirmi bir günde kim ölür kim kalır.
            Neyse, ben beynim gibi veya denilenler gibi bakmıyorum meseleye. Ben beyni kandırdım, kandırmaya da devam edeceğim bundan sonra. 21 değil 121 gün dahi geçse bu meret sıkıştırıp duracak beni beyin ile iş birliği yaparak. Beynin bu durumu öğrenmesini beklemekten çok kandırmak daha mantıklı bana göre.
            Ha unutmadan, önemli bir durumdu benim için bu elli yıllık sigara olayından ayrılmak. Önemli sayıyordum ayrılabilmeyi. Demek ki sevinmemiş kimse bu durumdan ki şaşırmadılar. Tam tersine beni şaşırttılar. Anlamış oldum dostu düşmanı böylece.
            Şu sigaraya kızmayayım da kime kızayım ben. Elli yıllık dostumu bıraktım diye üzülen dostlarımı tanımış oldum böylece. İnadım inat. Beyne de inat. Tembel herif. 21’miş, teeh!

            Güya kitap falan yazacaktım “sigarayı nasıl bıraktım?”, “elli yıllık dostumdan ayrıldım!” falan diye başlıklar canlandırıyordum kafamın içinde. Yer yerinden oynayacak dünyanın –he he he- gözü üzerime yönelir de bu kurtulunulamaz dertten nasıl kurtulduğumu merak eder insanlar diye düşünüyordum safane. Ne bir arayan, ne bir soran oldu. Böyle olunca da demek ki geç kaldığım bir konu daha diye düşünüp oturdum aşağı. Elbette hayal kırıklığı yaşadım. Kitap yazmakta değil duyarsızlıktan. Anladım ki benim sigara içmem bir kişi dışında herkesi sevindiriyormuş. O bir kişi çok çoooook sevindi, eminim telefondaki sesinden. Ama bir daha da sormadı ya olsun varsın. İşi gücü yoğundur. Herkesin derdi günü ben miyim sanki? 

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.