Salı, Ağustos 06, 2019

GÜNCELERDEN-Ne kadar tuhaf?

"Yaşlı Adam ve Deniz"

09.04.2018-2300   Pazartesi /Aydın

Yazma ve Yazanlar

-İnce detaylar önemli-

            Şu yazma meselesi takılmaya başladı epeydir aklıma. Bazı dünya klasiklerini okudum yeniden. Okumaya da devam ediyorum, özellikle seçerek. Okudukça düşünme eğilimim artmaya başladı. Eskilerde okuduklarımdan faklı şeyler bulmaya başladım. 

           Özellikle Virginia Wollf, içinde bulunduğu zamanları anlatışı ve vurguları zamanının içine çekiyordu beni. “Satranç” ve yazarın diğer kitapları, özellikle “Amok Koşucusu” tüylerimi diken diken etmeye yetmişti. Montaigne’nin “Denemeler”i dikkatle okuyunca daha da ilgimi çekmeye başladı düşüncelerimin kıvılcımlanması.
            Elbette yerli yazarlarımızdan da var seçerek okuduklarım. Unutuyordum neredeyse, “Yaşlı Adam ve Deniz”i okurken o teknede oturan sanki bendim. Ellerimdeki misina yarık sızılarını hissettim ince ince. Bu tür kitapları okurken duygu yoğunluğu içine düşüveriyor insan birden. Kitap bitmesin diye beklerken, birden kuyuya düşmüş kedi gibi hissediyor insan, kuyudan çıkarken de ıslak bir kedi olarak çıkıyor dışarıya.
            Yazının icadından bu yana insanlar her şeyi yazıp söylemişler zaten söylenebilecek ne varsa insandan ve insan duygu, düşüncelerinden yana. Açıkça söyleyemedikleri, son zamanlardaki yeni icatlar hariç tabii ki. Uzaya roketle gitmek dahi yazılmış, çizilmiş ve uygulanmış kısmen bilindiği gibi.

            Asıl olan şey yazıp çizmek, düşünmek değil ama düşünülenin nasıl yazılıp çizildiği ve söyleniş şekli olduğu önemli. Bazı zamanlarda da yazıp çizmek, düşünmek büyük acılar çektirmiş insanlara. Hâlâ daha yaşanılan durumlar dünyamızda bu tür şeyler, her ne kadar tuhaf görünse de.

Devam edecek...

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.