Pazar, Aralık 03, 2017

Yavuz Hırsız-Hırsız Vaaar!

Hırsız Vaaar!

                Yaz günü, köylünün çoğu tarlalarda yatıyor; kimisi harmanının yakılmasından, kimisi de çeçinin  -harman yerinde sapı, samanı ayıklanmış tahıl- çalınmasından korkuyorlar. Bizim tarla köye yakın ve en tehlikeli durumda hırsızlık bakımından; neredeyse ayak altı hırsızlar için.
                Köy oldukça sakin, gündüzleri çoluk çocuk sesi duyuluyor bazen oyun oynarlarken. Birden bağrış çığrış başladı ve çocukların seslerine kadın sesleri de ilave oldu, zamanla çocukların seslerini bastırdı kadınların sesleri. “Hırsız vaaar!” diyordu kadınlar. Neredeyse köy çınlıyordu.
                Babamla ben koşturup indik köye. Babam her ne kadar da “çeçin başında kal” dediyse de dinlemedim onu ve peşinden koşturdum. Öğle zamanıydı ve bu saatlerde gelenin aklı kıt sayılırdı. Hırsızlar genellikle ikindi vakitleri çıkıyorlardı işe.
                Köy içinde kadınlar erkekler işleriyle ilgilenirler bu saatlerde, kadınlar inek, keçi sağarlar, hayvan yemlerler, erkekler de su getirir veya terslerini temizlerler.
                Yaşlı kadının birisi evinin içinde kırklı yaşlarda bir kadın yakalamış ne yaptıysa hırsız kadın bırakmamış onu. Ellerini, kolunu ısırmış var gücüyle ama kurtulamamış. Hala daha çırpınıyordu elinden kurtulmak için.
                Kocası geldi kadının, yardı kalabalığı birkaç merdiven basamağı çıktıktan sonra ulaşabildi karısının yanına. Hırsız kadına baktı bir süre tanıyor muydu acaba diye ama tanıyamadığı belliydi bakışlarından. “Bırak Hanım” dedi karısına.
                Her evde telefon yoktu, muhtarlığa gönderdi torununu “Muhtara söyle, karakola telefon ediversin hırsız yakaladık desin; jandarmaya jandarmaya… unutma ha!” dedi koşturmaca giden torununa.
                Hırsız kadın mazeretler uydurmaya çalışıyor kurtulmak için ama boşuna çırpınıyor; o kadar kalabalık kadınların ve çocukların arasından kurtulması mümkün değil.
                Heyecanlı bekleyiş sona erdi nihayet Jandarmalar geldi eve. Kalabalık yol açtı jandarma komutanına ve arkasından gelen askerlere.
                “Nerede hırsız?” dedi gür sesiyle. Herkes tanırdı komutanı; işini iyi yapardı her zaman. Hele hırsızlara hiç fırsat vermezdi. Çok şahit olmuştur köylü, başka köylerde olanları da duymuştur her zaman.
                İçeriye girip hırsız kadını görünce tanıdı birden “Yine mi sen? Utanman arlanman yok mu senin be kadın? Yaşından başından da mı utanmıyorsun sen?..” biraz azarlayıp tutanağını tuttuktan sonra aşağıda duran cipe bindirmek için “getirin şunu” dedi askerlere.
1/2
Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. sonunu merak ettim ama hırsız kadın hapsi boylucak gibi..güzel hikayeydi,videoda iyiydi,elinize sağlık..👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Yıldırım,
      teşekkür ederim. bekleyip görelim birlikte.

      Sil
  2. Yaşlı kadına da helal olsun, bırakmamış hırsızı. Bakalım sonrasında bizi neler bekleyecek. Devamı var mı acaba? Kaleminde sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebemkuşağı, evet devamı var.
      Teşekkür ederim.

      Sil

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.